22. Hukuk Dairesi 2016/8994 E. , 2019/8117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin Kasım 2002 tarihinden itibaren ... Devlet Hastanesi bünyesinde alt işveren şirketler nezdinde temizlik işçisi olarak asgari ücret ile çalıştığını, günlük bir öğün yemek ile yol masraflarının davalı işveren tarafından karşılandığını, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davalı temyizi bakımından;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar 1.245,31 TL olup, karar tarihi itibari ile 2.080,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından, davalının temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427, 432. maddeleri uyarınca REDDİNE,
Davacı temyizi bakımından;
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası türünde açılmasında hukuki yararın bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Dosya içeriğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve mahkemece belirsiz alacak davası olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde, somut olayın özellikleri dikkate alınarak, dava dilekçesinde ileri sürülen taleplerin belirsiz alacak olup olmadığının değerlendirilmesi gereklidir.Fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine yönelik talepler bakımından; dava dilekçesinde deliller arasında tanık anlatımlarına da dayanılmış olmasına göre, tanık anlatımlarına dayalı olarak talebin kabulü ihtimalinde takdir edilecek uygun oranda indirim yapılması gerekliliği söz konusu olacağından ve hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, söz konusu alacaklar belirsiz alacak davasına konu edilebilir. O halde, Mahkemece, bu alacak taleplerinin esastan değerlendirilerek hüküm altına alınması isabetlidir.
Kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarına yönelik talepler bakımından ise; dava dilekçesinde, davacının Kasım 2002 ila 01.07.2013 tarihleri arasında çalıştığı; aylık ücretinin asgari ücret olduğu, yol ve yemek ücretinin işveren tarafından karşılandığı, yıllık izin günlerinde çalışmaya devam ettiği açıklanmıştır. Kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacakları giydirilmiş ücret ya da çıplak ücrete göre hesaplanan farklı alacak türleri olup, kıdem ve ihbar tazminatı giydirilmiş ücretten, yıllık izin ücreti ise çıplak ücretten hesaplanmaktadır. Giydirilmiş ücrete, işçinin asıl ücretine ek olarak sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler de dahil edilmektedir. Dava dilekçesinde, giydirilmiş ücret ile ilgili olarak aylık ücrete ek yol ve yemek ücretinin de sağlandığı beyan edilmiş ise de, giydirilmiş ücret miktarı kesin bir biçimde belirtilmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacı iddiası ve tanık anlatımları doğrultusunda davacının asgari ücrete ilave yemek ücreti de aldığı kabul edilmiş, yemek ücretinin miktarına yönelik araştırma yapılmaksızın, günlük asgari ücretin %06" sı üzerinden yemek bedeli kabul edilmiştir. Anlatıldığı şekilde ki giydirilmiş ücret miktarının belirlenmesi yargılama sonucunda ortaya çıktığından, kıdem ve ihbar tazminatları belirsiz alacak davası ile istenebilecektir. Ancak yukarıda belirtilen açıklamalar dikkate alındığında yıllık izin ücreti alacağı bakımından bir belirsizlikten söz etmenin olanağı bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde de ifade edildiği üzere, davacı çalışma süresini ve çıplak ücretini belirleyebilmektedir ve kanuna göre kendisine kullandırılması gerekli yıllık izin süresini de tespit edebilecek durumdadır. Açıklanan sebeplerle, dava konusu yıllık izin ücreti alacağının davacı tarafça belirlenebilir nitelikte olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği nazara alınarak, hukuki yarar yokluğundan yıllık izin ücreti alacağına yönelik talebin usulden reddi isabetli olup, kıdem ve ihbar tazminatlarının açıklanan nedenlerle belirsiz alacak davasına konu olabileceği dikkate alınarak esasa girilerek karar verilmesi gerekmektedir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.