11. Hukuk Dairesi 2018/538 E. , 2019/2446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11/04/2017 tarih ve 2016/916 E. - 2017/221 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen 14/11/2017 tarih ve 2017/910-2017/897 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tarım ve gıda ürünleri hizmetlerinde faaliyette bulunduğunu, TPMK nezdinde 2009/25922 ve 2011/92900 tescil numaralı ORVİTAL ibareli markaların sahibi olduğunu, ORVİTAL markasının toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi karşısında bazı kişi ve kuruluşların müvekkili şirketin faaliyeti ile iltibaslar yaratmaya çalıştıkları ve haksız rekabet yapmaya yöneldiklerini, davalı şirketin de müvekkiline ait yukarıda zikredilen tescilli markasının esas unsuru olan ORVİTAL ibaresi ile açıkça iltibas yaratacak şekilde ve çok benzer PROVİTAL ibaresini 29, 30, 31. sınıflara giren emtialarda kullanılmak üzere TPMK nezdinde 2011/08659 numarası ile tescil ettirdiğini, dava konusu edilen markanın, müvekkilin tanınmış ORVİTAL markalarının neredeyse tüm harflerini içerdiğini, bu hali ile davalı markası ile müvekkili davacı şirket markalarının, görsel ve özellikle işitsel olarak karıştırılma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu, dava konusu PROVİTAL markasının dava sonuçlanıncaya kadar, 3. kişilere devrinin önlenmesi amacı ile tedbire hükmedilmesi gerektiğini, bu hususun TPMK Markalar Dairesi"ne bildirilmesini, davalı şirket adına 2011/08659 numara ile tescil edilmiş bulunan markanın 556 sayılı KHK"nın 8/1-b ve 8/4 maddeleri gereğince, marka sicilinden terkinini ve hükümsüzlüğünü, her türlü yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin uzun yıllardan bu yana yem sektöründe faaliyet gösterdiğini, kötü niyetli olmadığını, tescilli "Güvenyem", "Biovital", "Provital" ve "Güvence Yumurta" gibi markalarının bulunduğunu, Provital markasının "Pro" ve "Vital" olmak üzere iki kelimeden oluştuğunu, Provital ile Orvital kelimelerinin birbirini çağrıştırmadığını ve benzemediğini ileri sürerek, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddi ile davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "Orvital" markalarıyla, davalının "Provital" tescilli markasının farklı olduğu, davacının sonraki tarihli markasına dayanılarak davalının önceki tarihli markasının hükümsüz kılınmasının mümkün olmadığı, ortalama tüketiciler açısından davalı markası ile davacı markaları arasında iltibasa neden olacak derecede görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, davacı markasının tanınmış marka olarak kayıtlı olmadığı, sadece bilinen marka olmasının da markanın hükümsüz kılınmasına yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, AAÜT gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı markası ile davalı markası arasında benzerlik ve tanınmışlık gerekçesi ile hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, yerel mahkemece davalı lehine 2.860,00TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.980,00TL vekalet ücretine hükmedilerek yanılgaya düşüldüğü gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile hükmün 4 nolu bendinin kaldırılarak "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT tarifesince 2.860,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ve terkini talebine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda özetlendiği şekilde; "....davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, ...davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün 4 nolu bendindeki "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin kaldırılarak, "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerinde takip edilen davalar için maktu vekalet ücretinin) yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. tarifesince 2.860,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine" şeklinde düzeltilmesine...." ibarelerine yer verilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş ise de, 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.2 madde hükmü uyarınca, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise, düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince anılan husus nazara alınmaksızın yani yerel mahkeme hükmü kaldırılıp yeniden esas hakkında karar verilmeden yazılı şekilde yerel mahkeme hükmünün diğer kısımları baki kalmak kaydıyla davalı yararına vekalet ücretini düzenleyen 4 no"lu bendindeki ibarelerin kaldırılarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın re"sen BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.