
Esas No: 2003/1007
Karar No: 2003/3368
Karar Tarihi: 15.09.2003
Danıştay 5. Daire 2003/1007 Esas 2003/3368 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kurum içi memurluk sınavını kazanmasına rağmen atamasının yapılmaması nedeniyle açtığı iptal davası süresinde olduğunu öne sürmüştür. Ancak İdare Mahkemesi, dava açma süresinin aşıldığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Danıştay Tetkik Hakimi, davada süre aşımı olmadığına dair düşüncesini belirtmiştir. Ancak Danıştay Savcısı, temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin yasa maddelerine uymadığı gerekçesiyle ret görülmesi gerektiğini savunmuştur. Sonuç olarak, Danıştay Beşinci Dairesi, İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7/1 ve 10. maddeleridir. 7/1. maddede dava açma süresi altmış gün olarak belirtilmiş, 10. maddede ise idari yargıda dava açma süreci ve bekleme süresi ile ilgili detaylı bilgiler verilmiştir.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/1007
Karar No: 2003/3368
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …
İsteğin Özeti: …İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi dikkate alındığında davada süre aşımı bulunmadığından aksi yöndeki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davacı, başarılı olduğu kurum içi memurluk sınavı gereğince memur pozisyonuna atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 20.6.2002 günlü işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 13.1.1999 tarihinde yapılan sınavı kazanan davacının, göreve başlatılmaması üzerine makul bir süre bekletildikten sonra 2577 sayılı Yasanın 7. ve 11. maddeleri uyarınca doğrudan ya da idareye başvurduktan sonra yasal süresi içinde dava açması gerekirken aradan uzunca bir süre geçtikten sonra 27.5.2002 tarihinde idareye başvuruda bulunarak bu davayı açtığından davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle dava, süre aşımı yönünden reddedilmiştir.
Davacı; davanın süresinde olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7/1. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu hükmü yer almakta; aynı Yasanın 10. maddesinde ise, "1- İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler.
2- Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." hükmüne yer verilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, teknisyen yardımcısı olarak görev yapan davacının 13.1.1999 tarihinde yapılan kurum içi memurluk sınavını kazandığı, ancak 3.1.1999 günlü Başbakanlık Genelgesi ve Ulaştırma Bakanlığının 18.9.2000 günlü yazısı gerekçe gösterilerek atamasının yapılmadığı, davacının, memurluğa atanmak için yaptığı 27.5.2002 günlü başvurusunun, 20.6.2002 günlü dava konusu işlemle reddi üzerine 5.8.2002 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İdareye belli konuda işlem tesisi için yükümlülük getiren yasa kuralına karşın, idarenin bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek hareketsiz kaldığı durumlarda ya da belli bir göreve veya kadroya atanma gibi zaman içerisinde maddi ve/veya hukuksal koşulların değişmesi nedeniyle idarenin yeni bir değerlendirme yapmasını gerektiren konularda, ilgililerin ileriye dönük şekilde hukuki sonuçlarından yararlanmak üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesi uyarınca haklarında yasanın öngördüğü işlemin yapılması için her zaman idareye başvurmaları ve isteklerinin reddedilmesi halinde de 10. maddede öngörülen usule uygun olarak idari yargıda dava açmaları mümkün bulunduğundan ve 27.5.2002 tarihli başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle yasal süresi içinde bakılan davanın açıldığı anlaşıldığından, davanın süreaşımı yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek işin esası hakkı yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 15.9.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.