5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3743 Karar No: 2017/13241 Karar Tarihi: 11.05.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/3743 Esas 2017/13241 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/3743 E. , 2017/13241 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan ... vekilleri ile davalı ... tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalılardan ... vekilleri ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1)Dosyadaki ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü"nün parsel sorgulama uygulama sitesinden edinilen bilgiler dikkate alındığında ve ayrıca aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin 2017/10675 E. sayılı ilamı ile denetimden geçen ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/927E.-2014/721K.sayılı dosyasında, aynı kamulaştırma kapsamında açılan bedel tespit ve tescil davasında, dava konusu taşınmaza bitişik olup benzer özellikteki ....mahallesi 1189 parsel sayılı taşınmaza arsa kabul edilerek değer biçildiği gözetildiğinde dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)3402 Sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmaz 206 ada 48 parsel olduğu halde, eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulmak suretiyle infazda tereddüte yol açılması, 3)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içinde sonuçlandırılamayan davada kamulaştırma bedeline uygulanacak faizin karar tarihine kadar işletilmesi gerektiği hususunun hüküm fıkrasında belirtilmemesi, 4)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayalı açılan tespit ve tescil davalarında kendilerini vekil ile temsil eden her iki taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, vekil ile temsil edilen davacı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.