Esas No: 2002/3831
Karar No: 2003/3961
Karar Tarihi: 16.09.2003
Danıştay 7. Daire 2002/3831 Esas 2003/3961 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Şirket adına fatura düzenleyen alt firmadan tahsil edilemeyen vergi borçlarının müteselsil sorumluluğu nedeniyle Şirket hakkında uygulanan ihtiyati haciz işlemine ilişkin dava açılmıştır. Vergi mahkemesi, ihtiyati haciz kararını alan vergi dairesinin yetkili olmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar vermiştir. Ancak, karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddia yerinde görülerek, Dairemizce verilen karar ortadan kaldırılmış ve Mahkeme kararı bozulmuştur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun \"Vergi Uygulamasındaki Yetki\" başlıklı Birinci Bölümünde yer alan 4'üncü maddesi ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 43'üncü maddesi incelenerek, vergi dairesinin vergiyi tarh, tahakkuk ve tahsil eden daire olarak tanımlandığı ve takip işlemlerinin konusu olan verginin mükellefine göre belirlendiği belirtilmiştir. Olayda, müteselsil borçlu sıfatıyla davacı Şirketin sorumlu tutulduğu kamu alacağının kaynaklandığı katma değer vergisinin mükellefi, alt firma olduğu için ihtiyati haciz işlemi bu firma hakkında yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/3831
Karar No : 2003/3961
Kararın Düzeltilmesini İsteyen : Şükrü Kanatlı Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : ... Uluslararası Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davacı adına fatura düzenleyen alt firmanın kesinleşen vergi borçlarının, anılan firmadan tahsil edilemediğinden bahisle, müteselsil sorumlu sıfatıyla davacı Şirketten tahsili amacıyla uygulanan ihtiyati haciz işlemini iptal eden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve E:...; K:... sayılı kararının bozulması için yapılan temyiz istemini reddeden Danıştay Yedinci Dairesinin 14.3.2002 gün ve E:2000/2004; K:2002/1097 sayılı kararının; ihtiyati haczin uygulanabilmesi için öncelikle ödeme emri düzenlenmesine gerek bulunmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi ...'ın Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ...'in Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54'üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince, karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddia yerinde görülerek, Dairemizce verilen 14.3.2002 gün ve E:2000/2004; K:2002/1097 sayılı karar ortadan kaldırıldıktan sonra işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin, davacı Şirkete yaptığı mal ve hizmet teslimleri karşılığında kestiği faturalarda yer alan katma değer vergilerini davacı Şirketten tahsil ettiği halde, bu tutarları vergi dairesine intikal ettirmediği yolundaki vergi inceleme raporuna dayanılarak, ödenmeyen katma değer vergilerinin tahsili amacıyla, davacı Şirket hakkında ihtiyati haciz kararı alınmasına ilişkin işlemi, yetki yönünden iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun "Takibata Selahiyetli Tahsil Dairesi" başlıklı 5'inci maddesinde, takibatın, alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil dairesince yapılacağı;3'üncü maddesinde de, alacaklı amme idaresi teriminin, Devleti, vilayet hususi idarelerini ve belediyeleri; tahsil dairesi teriminin, alacaklı amme idaresinin bu kanunu tatbik etmekle vazifeli dairesini, servisini, memur veya memurlarını ifade ettiği belirtilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Vergi Uygulamasındaki Yetki" başlıklı Birinci Bölümünde yer alan 4'üncü maddesinin ilk fıkrasında, vergi dairesi, mükellefi tespit ,vergiyi tarh, tahakkuk ve tahsil eden daire olarak tanımlanmış; ikinci fıkrasının ilk cümlesinde ise, mükelleflerin, vergi uygulaması bakımından hangi vergi dairesine bağlı olduklarının vergi kanunları ile belirleneceği; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 43'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında da, katma değer vergisinin, mükelleflerin iş yerinin bulunduğu yer vergi dairesince tarh olunacağı hükme bağlanmıştır.
Bu düzenlemelerden; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun kapsamına giren vergi, resim ve harçlardan kaynaklanan Devlet'e ait kamu alacakları hakkında tahsil işlemleri ile bu alacakların güvence altına alınması için gerekli diğer işlemlerin yapılmasına, verginin mükellefinin bağlı olduğu vergi dairesinin yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Başka anlatımla; söz konusu düzenlemelerde yetki kuralı, takip edilmesi gereken kişiye değil, takibin konusu olan verginin mükellefine göre belirlenmiştir.
Olayda; yukarıda sözü edilen Vergi Usul Kanununun 11'inci maddesi uyarınca ve müteselsil borçlu sıfatıyla davacı Şirketin sorumlu tutulduğu kamu alacağının kaynaklandığı katma değer vergisinin mükellefi, ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketidir. Dolayısıyla, söz konusu alacakla ilgili olarak 6183 sayılı Kanunda öngörülen takip ve tahsil işlemlerinin yapılmasına, bu şirketin katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesinin yetkili olması nedeniyle davacı Şirket hakkında, davalı Vergi Dairesi Müdürlüğünce ihtiyati haciz kararı alınmasında, açıklanan yasa hükümlerine aykırılık mevcut değildir.
Bu bakımdan; ihtiyati haciz sebeplerinin bulunup bulunmadığı araştırılmak suretiyle işin esasına girilerek karara bağlanması gereken davada, Mahkemece, ihtiyati haciz kararını alan vergi dairesinin yetkili olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine yenidne verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 16.9.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.