Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/773 Esas 2017/2403 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/773
Karar No: 2017/2403
Karar Tarihi: 05.06.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/773 Esas 2017/2403 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, eser sözleşmesine dayalı sözleşmede kararlaştırılan cayma cezasının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemiyle dava açtı. İlk duruşmada davacının tüzel kişiliği hakkında yapılan işlemler nedeniyle davacı vekili, davanın reddine karar verildi. Ancak yapılan yargılamada Daire tarafından davacının tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin edildiğinden bahisle davanın aktif husumet ehliyeti sebebi ile reddine karar verilmiştir. TTK’nın geçici 7. maddesine göre davacı vekiline şirketin ihyası yönünde dava açması için süre verilmemesi ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise TTK’nın 547/2 ve geçici 7. maddeleridir.
15. Hukuk Dairesi         2017/773 E.  ,  2017/2403 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesine dayalı sözleşmede kararlaştırılan cayma cezasının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm Dairemizin 22.01.2015 tarih, 2014/6685 Esas ve 2015/335 Karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucu davacının tüzel kişiliğinin ticaret siliciden terkin edildiğinden bahisle davanın aktif husumet ehliyeti sebebi ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz olunmuştur.
    Bilindiği üzere ticaret ortaklıklarının tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekmektedir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Somut olayda davacı şirketin 16/05/1997 tarihinde ticaret siciline kayıt olduğu, yargılama sırasında son 5 yıl olağan genel kurul yapılmaması nedeni ile münfesih olduğu Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 29/07/2013 tarih ve 8373 sayılı gazete ile ilan edilmiş ve TTK’nın geçici 7. maddesi uyarıca 31/10/2013 tarihinde resen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacı vekiline TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince şirketin ihyası yönünde dava açması için süre verilerek, o davanın sonucunda TTK’nın 547/2 maddesi gereği ihyaya karar verildiği taktirde, davacı şirketin bu davada temsilinin sağlanmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 05.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.