11. Ceza Dairesi 2017/13347 E. , 2020/7054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK’nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının da infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II-Sanık hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde ;
Sanığa yüklenen 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
III-Sanık hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik müdafiinin temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre,sanık müdafiinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1-Sanığın "2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin, düzenlenen en son fatura tarihi olduğu, suça konu faturaların düzenleme tarihleri hakkında dosya kapsamında bir bilgi bulunmadığı; 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b. maddesinde “üç yıldan beş yıla” kadar hapis cezası öngörüldüğü nazara alındığında, Ba formu ile sanıktan mal veya hizmet alımında bulunduğunu beyan eden mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden 2008 takvim yılında düzenlenen tüm faturaların tarih ve ayrıntı bilgileri sorulmak suretiyle suç tarihinin ve buna göre uygulanacak kanun maddesinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a) Sanık hakkında 213 sayılı VUK"nin 359/b. ve TCK’nin 43. maddesi uyarınca hükmedilen 22 ay 15 gün hapis cezasından, TCK’nin 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, sonuç cezanın “18 ay 22 gün” yerine “18 ay 24 gün” olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 03.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.