Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2002/4793
Karar No: 2003/3328
Karar Tarihi: 16.09.2003

Danıştay 8. Daire 2002/4793 Esas 2003/3328 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Başkanlığına atanma talebiyle yaptığı başvuruya cevap verilmeyerek işlem zımnen reddedilince, dava açmıştır. İdare Mahkemesi, bölüm başkanlığı görevinde yardımcı doçentin bulunduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak, Yükseköğretim Yasası'nın ve Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri incelendiğinde, bölüm başkanlığı görevinin o bölümde görevli en yüksek akademik unvan sahibi öğretim üyesinin yürütmesi gerektiği açıktır. Bu nedenle, davacının doçent unvanını aldıktan sonra bölüm başkanlığına atanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ayrıca, davacının daha önceki yardımcı doçent olarak yürüttüğü bölüm başkanlığı görevinden istifa etmiş olması, doçent unvanının kullanılmasına engel değildir. Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararı bozulmuş ve davaya yeniden karar verilmek üzere dosya ilgili Mahkemeye gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın 21. maddesi
- Üniversitelerde Akademik Teş

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2002/4793
Karar No: 2003/3328
Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : … Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : … Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi olan davacının, Bölüm Başkanlığına atanma talebiyle yaptığı … günlü başvurusuna yanıt verilmeyerek zımnen reddi yolundaki davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacının Mühendislik Fakültesinde yardımcı doçent unvanı ile Bilgisayar Bölüm Başkanlığı görevini yürütmekteyken 8.4.1999 tarihinde bölüm başkanlığından istifa ettiği, boşalan bölüm başkanlığı görevine … tarihinde … 'ın üç yıl süre ile atandığı ve bu tarihte bölümde doçent unvanlı öğretim üyesinin bulunmadığı ve davacının 13.2.2001 tarihinde doçent unvanını aldığı tarihte … 'ın 3 yıllık görev süresinin dolmamış olduğunun anlaşıldığı, bu durumda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden ... İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Yanıt verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … 'in Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … 'ün Düşüncesi : Doçent olan davacının bölüm başkanlığına atanma isteminin cevap verilmeksizin reddine ilişkin işleme karşı açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararında davacının doçent olarak atanmadan önce bölüm başkanlığına atanmış bulunan yardımcı doçentin görev süresinin henüz dolmadığı gerekçesi ile hüküm kurulmuştur.
Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin 13. maddesinde bölümler; fakülte ve yüksekokulların amaç, kapsam ve nitelik yönünden bir bütün oluşturan ve lisans düzeyini de içeren en az bir eğitim-öğretim, bilim ve sanat dallarında araştırma ve uygulama yapan birimleri olarak tanımlanmış, 14. maddenin son fıkrasında bölüm başkanının bölümün her düzeydeki eğitim-öğretim ve araştırmalarından ve bölümle ilgili her türlü faaliyetin düzenli ve verimli olarak yürütülmesinden. sorumlu olduğu, bölümde görevli öğretim elemanlarının görevlerini yapmalarının bölüm başkanı tarafından izlenip denetleneceği kuralları yer almıştır.
Anılan Yönetmeliğin bölüm başkanının atanmasını düzenleyen 14. maddesinin 1. fıkrasında da birden fazla anabilim dalı bulunan bölümlerde bölüm başkanının o bölümü aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde yardımcı doçentleri arasından...... rektörce atanacağı belirtilmiş, yöneticilerle ilgili ortak hükümlere ilişkin 18. maddenin 3. fıkrasında ise başkanlık görevinde bir doçentin bulunması halinde bir profesörün, bir yardımcı doçentin bulunması halinde profesör veya doçentin, bir öğretim görevlisinin bulunması halinde ise bir öğretim üyesinin aynı birimde görevlendirilmesi ile başkanlık görevinin sona ereceği, boşalan başkanlık görevine usulüne göre yeni başkan atanacağı, bir birimde başkanlık yapan yardımcı doçentin veya öğretim görevlisinin görev sürelerinin bitiminde başkanlık görevlerinin de sona ereceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda metni açıklanan mevzuat kurallarının birlikte incelenmesinden, yükseköğretim kurumlarında bölümlerin akademik hizmetin en önemli birimleri olduğu ve bölüm başkanlarının da bu önemli görevin yerine getirilebilmesi için o bölümde görevli en yüksek akademik unvan sahibi öğretim elemanları arasından görevlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Kaldı ki, bir bölümde görevli kadrolu doçent veya profesörün akademik çalışmalarının bir yardımcı doçent tarafından izlenip denetlenmesine de olanak yoktur.
Şu hale göre, davacının doçent unvanını kazanıp görevli olduğu bölüme atandıktan sonra bölüm başkanı olan yardımcı doçentin bu görevinin kendiliğinden sona erdiği gözetilerek bölüm başkanlığına davacının atanmasının mevzuat gereği olmasına karşın, yardımcı doçentin 3 yıllık görev süresinin heniz sona ermemiş olduğundan bahisle hüküm kurulması hukuka aykırı olmuştur.
Davacının daha önce yardımcı doçent unvanı ile yaptığı bölüm başkanlığı görevinden istifa etmiş olması, kendisinin bir tür cezalandırılması sonucunu doğurmakta olup, bunun hukuka saygılı idare ilkesi ile bağdaşmadığı açıkça ortadadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, doçent olan davacının bölüm başkanlığına atanma isteminin zımnen reddi yolundaki işlemden doğmuştur.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 21. maddesinde, bölüm başkanının bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçentte bulunmadığı takdirde yardımcı doçentler arasından fakültelerde dekanca üç yıl için atanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin 13. maddesinde, bölümler; fakülte ve yüksekokulların amaç, kapsam ve nitelik yönünden bir bütün oluşturan ve lisans düzeyini de içeren en az bir eğitim-öğretim, bilim ve sanat dallarında araştırma ve uygulama yapan birimler olarak tanımlanmış; 14. maddenin son fıkrasında, bölüm başkanının bölümün her düzeydeki eğitim-öğretim ve araştırmalarından ve bölümle ilgili her türlü faaliyetin düzenli ve verimli olarak yürütülmesinden sorumlu olduğu, bölümde görevli öğretim elemanlarının görevlerini yapmalarının bölüm başkanı tarafından izlenip denetleneceği kuralları yer almıştır.
Anılan Yönetmeliğin bölüm başkanının atanmasını düzenleyen 14. maddesinin 1. fıkrasında da, birden fazla anabilim dalı bulunan bölümlerde bölüm başkanının o bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde yardımcı doçentleri arasından fakültelerde dekanca atanacağı belirtilmiş; yöneticilerle ilgili ortak hükümlere ilişkin 18. maddenin 3. fıkrasında ise başkanlık görevinde bir doçentin bulunması halinde bir profesörün, bir yardımcı doçentin bulunması halinde profesör veya doçentin, bir öğretim görevlisinin bulunması halinde ise bir öğretim üyesinin aynı birimde görevlendirilmesi ile başkanlık görevinin sona ereceği, boşalan başkanlık görevine usulüne göre yeni başkan atanacağı, bir birimde başkanlık yapan yardımcı doçentin veya öğretim görevlisinin görev sürelerinin bitiminde başkanlık görevlerinin de sona ereceği hükme bağlanmıştır.
Anılan mevzuat hükümlerinin incelenmesinden, düzenlemelerin amacının bölüm başkanlığının o bölümde görevli en yüksek akademik unvan sahibi öğretim üyesince yürütülmesinin sağlanması olduğu açıktır.
Bu durumda, davacının bulunduğu bölümde doçent kadrosuna atama yapılmasıyla, bölüm başkanlığını yürüten yardımcı doçentin görevi sona ereceğinden: bölüm başkanlığını yürüten yardımcı doçentin görev süresinin dolmadığı nedeniyle davanın reddinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının daha önce yardımcı doçent olarak yürüttüğü bölüm başkanlığı görevinden istifa etmiş olmasının; doçent unvanını almasıyla doğan hakkın kullanılmasına engel olmayacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, ... İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 16.9.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi