Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/584
Karar No: 2021/3286
Karar Tarihi: 18.05.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/584 Esas 2021/3286 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/584 E.  ,  2021/3286 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16/06/2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve zararın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle el atmanın önlenmesi ve zararın giderilmesi işlemlerine ilişkindir.
    Davacı; 2630 parselde 47 numaralı dubleks konutun sahibi olduğunu, komşusu 46 numaralı gayrimenkulun sahibi davalı ..."nın iki yıl önce üç katlı ve yaklaşık 160m² büyüklüğünde kendisine ait evin zemininden daha yüksek zemin oluşturacak şekilde bir bina inşa ettirdiğini, inşaat aşamasında ... Belediyesi yetkilileri tarafından imara aykırı olan inşaatın durdurulduğunu buna rağmen davalının inşaatı devam ettirdiğini, davalının evi tamamlandığında davacıya ait evin ışığının ve güneşinin engellendiğini, deniz manzarasını da yok olduğunu, evin değerinin azaldığını, imara aykırı olacak şekilde oluşturulan bina nedeniyle tecavüzün men"i ve taşınmazın rayiç değerindeki azalma nedeniyle oluşan zararın giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının maliki bulunduğu meskende deniz manzarası görülmesinin mümkün olmadığını, davacıya ait dubleks meskenin de inşaat ruhsatına uygun olmadığını, müvekkiline ait binanın 2630 parselde yer alan diğer taraftaki komşuları ile aynı yükseklikte ve aynı hizada yapıldığını, bir taşınmazın imara aykırı olup olmaması ile davacının ışığını, güneşini, manzarasını kapatmasının farklı bir husus olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, "davanın kısmen kabulüne, ...Köyü, 2630 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davalıya ait 46 nolu bağımsız bölümün kal"ine ve bu şekilde projeye uygun eski hale iadesine; davacının tespit ve tazminat taleplerinin reddine" karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili ve davacı vekili temyiz etmişlerdir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir.
    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez.
    Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.
    Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilmek suretiyle bunların en uygununa karar verilmelidir.
    Bunun için de mahkemece, öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince, mahkemece davalıya ait dubleks meskenin davacıya ait meskene göre daha önde ve daha yüksek inşa edilmesinin davacının manzarasını engellemese dahi, projeye uygun hale getirilmesi için yıkılmasının gerektiği, aynı hizada ve aynı yükseklikte yapılması gereken komşu bağımsız bölümün daha önde ve daha yüksekte yapılmasının davacının güneşini ve manzarasını engellemesinin kaçınılmaz olduğu gerekçesiyle yıkım talebi yönünden davanın kabulüne, şartları oluşmayan soyut tazminat talebi yönünden ise reddine karar verilmiştir. Komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istemine dayalı olarak açılan davalarda ileri sürülen salt imara aykırılık iddiası idare hukukunu ilgilendiren bir husus olup davanın bu gerekçeyle birlikte kabulü doğru değildir. Somut olarak davalının eylemi nedeniyle davanın zarara uğradığının tespit edilmesi gerekmektedir. Öte yandan davacı temyiz aşamasında 24/01/2017 tarihli Bodrum Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Kaçak Yapılar Yıkım Koordinasyon birimine ait tutanak örneği sunmuş olup bu tutanağa göre davalıya ait dubleks meskenin yıkıldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davalıya ait binanın yıkılıp yıkılmadığı yerinde tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve belirtilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatıranlara iadesine, 18/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi