Esas No: 2018/7911
Karar No: 2019/298
Karar Tarihi: 08.01.2019
Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/7911 Esas 2019/298 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali, tehdit, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ...’un yüzüne karşı tefhim edilen hükme karşı, 7 günlük kanun yollarına başvurma süresinin hükmün tefhiminden itibaren başlayacağının bildirilmesi, sanığın 15/08/2016 tarihli dilekçe ile gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesi talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından cezaevinde bulunan sanığa gerekçeli kararın usulüne uygun olarak 22/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği ancak gerek UYAP istemi üzerinden yapılan incelemede gerek fiziki dosyanın incelenmesinde sanık ... tarafından verilmiş temyiz dilekçesinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında İddianamedeki 4, 5, 29, 30, 33 numaralı eylemlere ilişkin kurulan hükümlere yönelik tebliğnamede yer alan bu hususlar hakkında değerlendirme yapılmamıştır.
I-Mağdur ... vekilinin (İddianamedeki 34 numaralı olay) ve sanık ...’nun (İddanamadeki 33 numaralı olay) temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yaşı küçük mağdur ...’in aşamalarda alınan beyanlarında, sanıklardan davacı ve şikayetçi olmadıklarını beyan ettiği, kovuşturma aşamasında 14/05/2014 tarihli duruşmada da davacı ve şikayetçi olmadığını belirtmesi ve mağdur vekiline usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmalara katılmadığının anlaşılması karşısında, katılma talebi olmayan ve hakkında verilmiş herhangi bir katılma kararı da bulunmayan yaşı küçük mağdur vekilinin; CMK"nun 237 ve devamı maddeleri uyarınca davaya katılma hakkı ve dolayısıyla kararı temyiz hakkı bulunmadığından, sanık ...’nun temyizinin ise; ‘Beraat’ kararının gerekçesine yönelik olmadığı ve kararı temyiz etmesinde de hukuki yarar bulunmadığından CMUK"nun 317. maddesi uyarınca, yaşı küçük mağdur ... vekilinin ve sanık ...’nun temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından (İddianamedeki 2 numaralı olay), sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik hırsızlık suçu (İddianamedeki 3 numaralı olay), müşteki ...’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçları (İddianamedeki 10 numaralı olay) ile 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan (İddianamedeki 14 numaralı olay), sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan (İddianamedeki 4 numaralı olay), suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ...’a yönelik mala zarar verme suçu (İddianamedeki 5 numaralı olay) ile müştekiler ... (İddianamedeki 15 numaralı olay), ... (İddianamedeki 16 numaralı olay) ve ...’na (İddianamedeki 18 numaralı olay) yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından, sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan (İddianamedeki 5 numaralı olay), suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... (İddianamedeki 15 numaralı olay), ... (İddianamedeki 16 numaralı olay) ve ...’na (İddianamedeki 18 numaralı olay) yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçları, müşteki ...’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçları (İddianamedeki 32 numaralı olay) ile ve müşteki ...’a yönelik hırsızlık (İddianamedeki 29 numaralı olay) suçlarından, sanık ... hakkında müşteki ...’ya yönelik hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından (İddianamedeki 23 numaralı olay), sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan (İddianamedeki 29 numaralı olay), müşteki ...’a yönelik hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçları (İddianamedeki 20 numaralı olay) ile müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan (İddianamedeki 26 numaralı olay), sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçları (İddianamedeki 20 numaralı olay) ile müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan (İddianamedeki 26 numaralı olay) kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık ...’ın müşteki ...’e yönelik eylemi nedeni ile olay yeri inceleme raporunda müştekiye ait iş yerinin alüminyum giriş kapısı kilit yerinde ve karşılığında zorlama izlerinin olduğuna yönelik tespit yapıldığı anlaşılmakla; zamanaşımı süresi içinde mala zarar verme suçundan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2014/13-849 Esas ve 2016/175 Karar sayılı ve 05.04.2016 tarihli kararında da belirtildiği üzere, hırsızlık amacıyla inceleme konusu olmayan diğer sanıklarla birlikte şikâyetçiye ait iş yerinin kapısını zorlamak sureti ile açmaya çalışan sanığın, olay yerinde bulunan müştekinin bağırması üzerine içeri giremeden olay yerinden kaçtığı olayda; kanunun benimsediği objektif teori esas alındığında şikâyetçinin taşınır malını koruduğu egemenlik ve tasarruf alanına müdahale ederek, hem hırsızlık hem de iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının kanuni tanımında belirtilen elverişli hareketlere başladığı, ancak elinde olmayan nedenlerle tamamlayamadığı gözetildiğinde, eylemlerinin teşebbüs aşamasında kalan nitelikli hırsızlık suçunun yanında ayrıca iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçuna teşebbüsü de oluşturacağının kabulünde zorunluluk bulunması nedeni ile zamanaşımı süresi içerisinde sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
Suça sürüklenen çocuk ...’ın müşteki ...’e yönelik hırsızlık eylemi nedeni ile kurulan hükümde suça konu eşyaların temyiz dışı sanık ...’in babası ... tarafından polislere teslim edilmesi, ancak eşyaların kime ait olduğunun bilinmemesi ve polisin yaptığı çalışma sonucu müştekiye ulaşılması nedenleri ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06/12/2016 tarih, 2014/13-194 Esas ve 2016/466 Karar sayılı kararında da belirlenen ilke ve değerlendirmeler karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmadığı anlaşılmakla tebliğnamede bu konuda bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanıklar ... ve ... müdafii, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafii, suça sürüklenen çocuk ... ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’nun temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan (İddianamedeki 5 numaralı olay), sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme (İddianamedeki 2 numaralı olay), müşteki ...’ya yönelik hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali (İddianamedeki 23 numaralı olay) ile müşteki ...’e yönelik hırsızlık ve mala zarar verme (İddianamedeki 35 numaralı olay) suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümde, güvenlik kamera kayıtlarına göre, eylemin saat 04.49 sularında meydana geldiğinin belirtildiği, UYAP"tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre suç tarihinde Konya İli için güneşin doğuş saatinin 04.29 olduğu, yaz saati uygulaması dikkate alındığında TCK"nun 6/1-(e) maddesine göre gece vaktinin 04.29’da bittiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık suçu gece vakti işlenmediği halde suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesi gereği artırım yapılarak fazla ceza tayini,
2-Sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından, müşteki ...’ya yönelik hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından, müşteki ...’e yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde sanığın adli sicil kaydına göre; 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi uyarınca daha ağır cezayı içeren Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30/12/2011 tarihinde kesinleşen 2010/942 Esas, 2011/805 Karar sayılı ve 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi gereği 2 yıl 6 ay hapis cezası içeren ilamının tekerrüre esas alınması gerekirken, daha az cezayı içeren Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19/12/2011 tarih, 2010/849 Esas ve 2011/367 Karar sayılı kararı ile verilmiş 5 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafii ile sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesine ilişkin uygulama kısmı çıkarılarak, TCK’nun 142/1-b maddesi uyarınca takdir ve teşdiden belirlenen 3 yıl temel cezadan, yine aynı Kanun’un 31/3 maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılmak sureti ile sonuç cezanın 2 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle, sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından, müşteki ...’ya yönelik hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali ile müşteki ...’e yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hüküm fıkralarından sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine "Sanığın mükerrir olduğu anlaşıldığından 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesi uyarınca cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezalarının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanık hakkında Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2011 tarihinde kesinleşen 2010/942 Esas, 2011/805 Karar sayılı kararının tekerrür uygulamasına esas alınmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, tekerrür uygulaması nedeniyle şartlı tahliye süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca, sanık hakkında Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2011 tarih, 2010/849 Esas ve 2011/367 Karar sayılı kararında yer alan 5 ay hapis cezası dikkate alınmak suretiyle sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine,
IV-Sanık ... hakkında müşteki ...’e karşı tehdit suçundan (İddianamedeki 8 numaralı olay), sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan (İddianamedeki 14 numaralı olay), suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... (İddianamedeki 15 numaralı olay), ... (İddianamedeki 16 numaralı olay), ...’na (İddianamedeki 18 numaralı olay) yönelik hırsızlık ve mala zarar verme, müşteki ...’a yönelik mala zarar verme (İddianamedeki 29 numaralı olay) suçlarından, suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... (İddianamedeki 15 numaralı olay), ... (İddianamedeki 16 numaralı olay) ve ...’na (İddianamedeki 18 numaralı olay) yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçları ile müşteki ...’a yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan (İddianamedeki 5 numaralı olay), sanık ...’nun müşteki ...’a karşı mala zarar verme suçundan (İddianamedeki 29 numaralı olay) kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ...’ya yönelik mala zarar verme suçundan dava açılmasına rağmen bu suç yönünden karar verilmediği anlaşılmakla zamanaşımı süresi içerisinde her iki sanık hakkında karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-a-Sanık ... hakkında müşteki ...’e karşı tehdit suçundan kurulan hükümde; sanık hakkında TCK"nun 106/1. maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nun 106. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 24. ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de ;
b-Sanık ... hakkında müşteki ...’e karşı tehdit suçundan kurulan hükümde, sanığın adli sicil kaydına göre; 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi uyarınca daha ağır cezayı içeren Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2011 tarihinde kesinleşen 2010/942 Esas, 2011/805 Karar sayılı ve 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b maddesi gereği 2 yıl 6 ay hapis cezası içeren ilamının tekerrüre esas alınması gerekirken, daha az cezayı içeren Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2011 tarih, 2010/849 Esas ve 2011/367 Karar sayılı kararı ile verilmiş 5 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması,
2-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan kurulan hükümde; sanık ...’ın silahın bulunduğu evde ortağı ... ile birlikte oturduğunu ve bu silahın evi birlikte kullandığı ortağı ...’e ait olduğunu savunması karşısında, ... isimli şahsın çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatı ile dinlenilmeden eksik kovuşturma ile 6136 sayılı Yasa’ya aykırı olarak silah bulundurma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
3-a-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında müştekiler ..., ..., ...’na yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; dosya içerisinde bulunan ve olay anını gösteren kamera görüntüleri inceleme tutanaklarına göre, eylemi gerçekleştiren şahısların tanınmamak için yüzünü örtü ile kapatması sebebiyle yüzlerinin görünmediği belirtilmiş olması karşısında; suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’ın eylemlerinin TCK"nun 142/2-f maddesinde düzenlenen ""Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı hâlde resmî sıfat takınarak hırsızlık"" suçuna uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde TCK"nun 142/1-b maddesinde düzenlenen suçtan hüküm kurulması suretiyle suça sürüklenen çocuklar hakkında eksik ceza tayini,
b-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında müştekiler ..., ... ve ...’na yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmadığı, ayrıntıları Ceza Genel Kurulu"nun 06/05/2014 tarih, 2012/6-1486 Esas ve 2014/238 sayılı kararında belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 225/1. maddesinde yer alan, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenlemeye göre, hakkında açılmış dava bulunmayan ve iddianamede anlatılış tarzına göre unsurları gösterilmeyen 5237 sayılı Kanunun 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçundan kamu davası açılması sağlanıp bu dosya ile birleştirildikten sonra hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-Suça sürüklenen çocuk ...’ın ...’a yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan hükümde mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı taşınır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşebilecektir. Örneğin, aracın camı kırılarak içerideki telefonun alınması halinde hırsızlık suçu yanında, ayrıca hırsızlık suçunun konusunu oluşturmayan araç camının kırılmış olması nedeniyle mala zarar verme suçu da oluşacaktır. Bununla birlikte, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan eşyanın çalınması sırasında ayrıca bu eşyaya zarar verilmesinin de söz konusu olduğu hallerde, bu durum 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde göz önünde bulundurulmalıdır. Açıklamalar doğrultusunda; suça sürüklenen çocuğun, olay tarihinde müştekiye ait elektrik kablolarını çalmaya teşebbüs şeklindeki eyleminin, çalınmak istenen kabloların kesilmesinden ibaret eylemin, Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih, 2013/2-683 Esas ve 2014/174 Karar sayılı kararında da ifade edildiği ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı halde, bu suçtan da suça sürüklenen çocuğun mahkûmiyetine karar verilmesi,
d-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ...’a yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde güvenlik kamera kayıtlarına göre, eylemin saat 04.49 sularında meydana geldiğinin belirtildiği, UYAP"tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre suç tarihinde Konya İli için güneşin doğuş saatinin 04.29 olduğu, yaz saati uygulaması dikkate alındığında TCK"nun 6/1-(e) maddesine göre gece vaktinin 04.29’da bittiğinin anlaşılması karşısında, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçu gece vakti işlenmediği halde suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nun 116/4. maddesi gereği artırım yapılarak fazla ceza tayini,
4-a-Sanık ... hakkında müşteki ...’a karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükümde mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı tanışır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşebilecektir. Örneğin, aracın camı kırılarak içerideki telefonun alınması halinde hırsızlık suçu yanında, ayrıca hırsızlık suçunun konusunu oluşturmayan araç camının kırılmış olması nedeniyle mala zarar verme suçu da oluşacaktır. Bununla birlikte, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan eşyanın çalınması sırasında ayrıca bu eşyaya zarar verilmesinin de söz konusu olduğu hallerde, bu durum 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde göz önünde bulundurulmalıdır. Açıklamalar doğrultusunda; sanığın, olay tarihinde müştekiye ait elektrik kablolarını çalmaya teşebbüs şeklindeki eyleminin, çalınmak istenen kabloların kesilmesinden ibaret eylemin, Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih, 2013/2-683 Esas ve 2014/174 Karar sayılı kararında da ifade edildiği ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı halde, bu suçtan da sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... müdafii, sanık ... ve müdafii, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafii, suça sürüklenen çocuk ... ile sanık ...’nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’ın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 08/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.