17. Hukuk Dairesi 2014/14200 E. , 2014/13172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 16.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2014
NUMARASI : 2013/53-2014/112
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının işleteni olduğu ve müvekkili şirkete trafik (ZMSS) sigortalı aracın park halindeki 3.kişi araçlarına çarparak hasara neden olduğunu, hasar bedellerinin davacı tarafından ödendiğini, kazadan sonra sigortalı araç sürücüsü kaza mahallini terk ettiğinden davalıya rücu hakkı doğduğunu ileri sürerek, toplam 12.300,00 TL.nın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, arkadaşına emaneten verdiği davacıya sigortalı aracın anahtarını arkadaşından çalan kişinin kazayı yaptığını savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik (ZMSS) sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesinde, "sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı KTK.na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı genel şartların A/3 maddesinde " teminat dışında kalan haller", B/1 maddesinde "rizikonun gerçekleşmesi halinde sigorta ettirenin yükümlülükleri", B/3 maddesinde " sigortacının halefiyeti", ve B/4 maddesinde ise "zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının işletene rücu hakkı" hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, TTK. 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin ZMSS Genel Şartlarının A.3.maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, ZMSS Genel Şartları"na ve 6762 sayılı TTK. 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Yukarıda açıklananlar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı vekili sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğinden sigortacının rücu hakkının doğduğu iddiasıyla dava açmıştır. Poliçe geçerlilik süresi içinde sigortalı aracın belirtilen yer ve şekilde kaza yaptığı sabittir. Ancak; yukarıda açıklandığı üzere ZMSS Genel Şartları"nda teminat dışı haller tahdidi olarak sayılmış olup, sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerinden ayrılması tek başına hasarın teminat dışı kalmasına neden olmayacağından ve davacı sigorta şirketinin hasarın teminat dışında kaldığını somut delillerle ispat edemediği gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.