Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14163
Karar No: 2014/13171
Karar Tarihi: 13.10.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/14163 Esas 2014/13171 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/14163 E.  ,  2014/13171 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/01/2014
    NUMARASI : 2012/359-2014/43

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı aracın trafik kazasında hasarlandığını, davalının ihbara rağmen sigorta tazminatı ödemediğini ileri sürerek, 3.000,00 TL"nın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, doğru ihbar yapılmadığını, hasarın belirtilen oluşa uygun bulunmadığını ve sigorta teminatı dışında kaldığından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, hasar belirtilen şekilde gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Kasko Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindedir.
    Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması müsademesi devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan TTK.nun 1282. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
    Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değilde, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
    İlkeler yukarıda açıklanan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartlarının B.1.5 maddesi ve TTK.nun 1292/3 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
    Somut olaya bakıldığında; uyuşmazlık, hasarın teminat dışı kalıp kalmadığı noktasında toplanmakta olup, sürücüler arasında düzenlenen 29.10.2011 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı"nda sigortalı araç sürücüsünün önünde seyreden araca arkadan çarptığı belirtilmiş, rizikonun davalıya ihbarı üzerine sigortalı aracın hasarı tespit edilerek ekspertiz raporu düzenlenmiştir.
    Bu maddi ve hukuki olgular karşısında, sigortalı araçta dava konusu riziko nedeniyle hasar oluştuğu sabittir. Rizikonun gerçekleşme şeklinin kasten ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak bildirildiği, yani doğru ihbar yapılmadığı ve hasarın sigorta teminatı dışında kaldığı yönündeki iddianın ispat külfeti davalı sigortacıdadır. Dosya kapsamı itibariyle, davalı sigortacının bu yöndeki iddiasını somut delillerle kanıtlayamadığı açıktır.
    O halde, mahkemece, açıklanan hususlar birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, varsayıma dayalı ve soyut içerikli değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi