Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5670
Karar No: 2020/4097
Karar Tarihi: 01.06.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5670 Esas 2020/4097 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların birlikte hareket ederek evlenme vaadiyle katılanlardan 7.000 TL alarak haksız menfaat temin edip katılanlar ile teması kestikleri, bu suretle üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği ve dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. Sanıklara atılı dolandırıcılık suçu, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri gereği uzlaşma kapsamında olması nedeniyle dosya uzlaşma bürosuna tevdi edilmiş ancak uzlaşma sağlanamamıştır. Yargıtay bozma ilamı üzerine yapılan yargılamada ise sanığın temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede, uzlaşma teklifi usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 157/1 maddesi: Dolandırıcılık suçu
- Türk Ceza Kanunu'nun 52/2-4 maddeleri: Suçun işlenmesinde birlikte hareket etme
- Türk Ceza Kanunu'nun 53 maddesi: Hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarında nitelikli haller
- 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi: Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma
- 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri: Uzlaşt
15. Ceza Dairesi         2018/5670 E.  ,  2020/4097 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıkların TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanıkların birlikte hareket ederek evlenme vaadiyle katılanlardan 7.000 TL alarak haksız menfaat temin edip katılanlar ile teması kestikleri, bu suretle üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;
    1-Dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ve ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümlerin temyiz incelenmesinde;
    Sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanıkların savunması, katılanların beyanı, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    2-Dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
    Yargıtay bozma ilâmı üzerine yapılan yargılamada sanığın yokluğunda verilen hükümde temyiz süresinin CMUK’un 310. maddesi uyarınca 1 hafta olduğu gözetilmeksizin hatalı şekilde 15 gün olarak belirtilmek suretiyle yasa yoluna başvuru süresi konusunda tereddüt meydana getirilmesi karşısında, sanığın temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;

    02/12/2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklindeki,
    Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez." şeklindeki, aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki, anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." şeklindeki, bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
    Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdii edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması gerektiği,
    Somut olayda, uzlaştırmacı tarafından sanığa doğrudan PTT marifeti ile davetname gönderildiği, sanığa PTT marifeti ile çıkarılan davetnamenin, "alıcısı tanınmıyor iade" şeklindeki açıklama ile tebliğ edilmeksizin iade edilmesi üzerine, sanığa ulaşılamaması gerekçesiyle uzlaşma sağlanamadığı yönünde rapor düzenlenmiş ise de; sanığa gönderilen ve iade edilen davetiye yönünden yukarıda detaylıca açıklandığı üzere uzlaştırma bürosundan bilinen son adreslerine uzlaştırma teklifinin gönderilmesini talep etmesi ve büronun da açıklandığı şekilde tebliğ yapması gerektiği cihetle, usulüne uygun uzlaşma teklifi yapılmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi