Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/23322 Esas 2018/233 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/23322
Karar No: 2018/233
Karar Tarihi: 16.01.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/23322 Esas 2018/233 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalının sendikada profesyonel olarak görev yapan davacıyı görevden aldığı ve sendika disiplin kuruluna sevk ettiği belirtilen davada, davacı sendikanın tüzüğünden doğan haklarının ödenmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının haklarının ihlal edildiğine ve davalıdan alacaklarının tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak davacı vekili temyizden sonra davadan feragat ettiğini açıklamıştır. Bu nedenle, feragat konusunda karar vermek üzere mahkeme kararı bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri: 4857 Sayılı İş Kanunu, Medeni Usul Kanunu.
9. Hukuk Dairesi         2017/23322 E.  ,  2018/233 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    DAVA : Taraflar arasındaki, hizmet ödeneği, ücret alacağı, ikramiye, yol parası, yemek parası, erzak yardımı, giyecek yardımı, yıllık ücretli izin, yıllık ücretli izin ikramiyesi alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16/01/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının davalı sendikada şubesinde profesyonel olarak görev yaparken aynı and..... üyeliği görevlerinde profesyonel olarak görev yaptığını, şubede görevini yürütürken sendikanın genel yönetim kurulu tarafından 10/03/2010 tarihinde tedbirli olarak ve kesin ihraç istemli olarak görevden alındığını ve sendika disiplin kuruluna sevk edildiğini, yönetim kurulunun da sürekli olarak görevine son verilmesine karar verdiğini, müvekkili tarafından görevinden alınması kararının iptaline ilişkin açmış olduğu davayı kazandığını ve kesinleştiğini, bu kesinleşme üzerine müvekkilinin sendika tüzüğünden doğan haklarının ödenmesini talep ettiğini, ancak olumsuz cevap verildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla; hizmet ödeneği, ücret, ikramiye, yol parası, yemek parası, erzak yardımı, giyecek yardımı, yıllık ücretli izin, yıllık ücretli izin ikramiyesi alacaklarının 03/06/2013 tarihinden itibaren yasal faiz oranı ile birlikte, davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş akdine disiplin kurulu kararı ile son verildiğini, .... Esas sayılı dosyasında verilen kararın davacının lehine sonuçlandığını ancak 10 günlük süre içinde işverene başvurması zorunlu iken başvuru yapmadığını, bu durumun davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davacının başvuru yapmamasının başlangıçtaki bozma işlemini geçerli duruma getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemenin önceki karar Dairemizin 03.11.2015 Gün, 2015/25708 Esas, 2015/31010 Karar sayılı ilamıyla profesyonel sendika yöneticiliği yapan davacı ile davalı sendika arasında iş ilişkisi değil vekalet ilişkisi bulunduğu sendika tüzüğünün 29. maddesinde sendika şubesinin genel kurulunun genel kuruldan 3 ay önce toplanacağı belirtildiği, buna göre sendika şube başkanı olan davacının görevinin bir sonraki genel kurulun yapılmasından 3 ay önce sona ereceğini, genel kurulun 05-06 Mart 2011 tarihinde yapıldığı davacının görevinin ise 05.12.2010 tarihinde genel kurul toplantısından 3 ay önce sona ereceği davacının mahrum kaldığı hakların 05.12.2010 tarihine kadar hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği ancak görev süresini aşar şekilde hesaplama yapılıp hüküm altına alındığı, ayrıca asıl alacak miktarlarından işsizlik sigortası kesilmesinden sonra gelir vergisi tarife oranları uygulanarak alacak miktarı belirlenmesi hatalı ise de bu hesaplama yöntemi davalı lehine usulü kazanılmış hak teşkil ettiğinden mahkemece gelir vergisi hesaplamasında uygulanan tarife oranları açıklanarak denetime elverişli rapor alınarak alacakların hüküm altına alınması gerektiği gerekçeleriyle bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Davacı vekilinin kararı temyizden sonra verdiği 08.01.2018 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini açıkladığından, feragat konusunda karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    ....

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.