13. Hukuk Dairesi 2017/9329 E. , 2018/827 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki menfi tespit- sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin doğuştan sağır ve dilsiz olduğu gibi okuma yazma da bilmediğini, emekli maaşını davalı ...’nın ....a Şubesi’nden aldığını, 7.3.2012 tarihinde ... ....’te ikamet eden dava dışı abisi .... ve yeğeni ...’in yanına gelerek müvekkilini... Bankası ....a Şubesine götürerek kredi çektiriklerini, kredinin kullandırımı esnasında abisi ... tarafından kolundan tutulmak suretiyle imza attırıldığını, daha sonra maaş kartını kendisinden alarak 3.500,00 TL para çektiğini, kredi çekildiğini kızı ile bankaya gittiğinde yapılan araştırma sonucu öğrendiğini, kredi sözleşmesinin 4. sayfasında yer alan "... masraflar bilgim dahilinde alınmıştır" yazılı ibarenin abisinin oğlu ... tarafından yazıldığını, yine aynı sayfanın altında yazılı olan ve ...’e ait olarak gösterilen telefon numarasının da ...’e ait olduğunu, sağır ve dilsiz, okur ve yazar olmaması nedeniyle müvekkili tarafından karalanmak suretiyle imzalanan kredi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kredi sözleşmesinin imzalanması aşamasında açıklama yapmak için tercüman bulundurulmadığı gibi işlem aşamasında tanıkta hazır edilmediğini ileri sürerek, kredi sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının kredi sözleşmesinin imzalanmasından önceki aşamada 26.10.2011 tarihinde bankadan emekli maaşı almak için başvuru yaptığında bankacılık hizmet sözleşmesi ile bireysel hizmet sözleşmesi imzalandığını, imza aşaması tamamlandıktan sonra imza örneklerinin sisteme kaydedildiğini, sonrasında davacının emekli maaşını bankadan almaya başladığını, okuma yazma bilmediğini ve karalamak suretiyle imza attığını ileri sürmüşse de davacıya ait imza örnekleri incelendiğinde kredi sözleşmesi imzalanırken atılan imzaların diğerleri ile benzer olduğunu bu nedenle elinin tutturulması gibi bir durumun olamayacağını, sağır ve dilsizlerin borçlandırıcı işlem yaparken tam ehliyetli olduklarını ve bu nedenle imzalanan kredi sözlemesinin geçerli olduğu yönünde savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 07.03.2012 tarihli bireysel kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının ve sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacı tarafından kullanılan kredinin, davacının sağır ve dilsiz olması, okur ve yazar olmaması, kredi sözleşmesinin imzalanması aşamasında tercüman ve tanık bulundurulmaması ve sözleşmeye atılan imzanın bir başkası tarafından kolundan tutturulmak suretiyle karalanarak attırılması nedeniyle geçersiz olduğu ileri sürülerek, kredi sözleşmesinin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının okur-yazar olmadığı, sağır ve dilsiz olduğu, kredi sözleşmesi imzalanırken tercüman ve tanık bulundurulmaması nedeniyle imzalanan kredi sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuca nasıl ulaşıldığına ilişkin gerekçede somut bir açıklamaya yer verilmediği gibi davalının savunmalarına yönelik dosya kapsamında da herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı, ki davalının okur yazar olup olmadığına ilişkin dosyaya yansıyan herhangi bir delil de bulunmamaktadır. Bu durumda, tarafların, özellikle bankanın ileri sürdüğü hususlara ilişkin deliller toplanarak ve gerektiğinde bilirkişi raporu da alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.