23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10972 Karar No: 2016/11099 Karar Tarihi: 26.12.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10972 Esas 2016/11099 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, bir halk ekmek büfesi çalışanından, kendisinin eczanede çalıştığını ve acil olarak 500 TL ihtiyacı olduğunu söyleyerek para aldığı ve hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği anlaşılmıştır. Asliye Ceza Mahkemesi, TCK'nın 157/1, 168/2, 62, 52 ve 53. maddeleri gereği sanığa 5 ay hapis ve 500 TL adli para cezası vermiştir. Ancak, temyiz itirazları sonucunda suçun uzlaştırma kapsamına alınması ve hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda uygulanması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Ayrıca, yasa koyucunun adli para cezası öngördüğü suçlarda hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerekmediği, ancak yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi hatalı kabul edilmiştir. Kanun maddeleri: TCK'nın 157/1, 168/2, 62, 52 ve 53. maddeleri, 6763 sayılı kanunun 34. maddesi, 5271 sayılı kanunun 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi, TCK'nn 53/1 maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
23. Ceza Dairesi 2015/10972 E. , 2016/11099 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 168/2, 62, 52 ve 53. maddeleri gereği 5 ay hapis ve 500 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, katılanın çalıştığı halk ekmek büfesine gelerek katılandan, kendisinin yolun karşısında bulunan eczanede çalıştığını ve acil 500 TL"ye ihtiyacı olduğunu söyleyerek para istediği, bu sırada sanığın eczane sahibi ile cep telefonu ile konuşuyormuş gibi yaptığı, bundan dolayı katılanın sanığa inanarak 500 TL"yi verdiği, sanığın bu şekilde hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, katılan beyanı, sanığın ikrarı, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-Kabule göre de; TCK"nın 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu, 3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.