13. Hukuk Dairesi 2015/30060 E. , 2018/820 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kurum ile imzalanan avukatlık sözleşmesi ve düzenlenen vekaletname gereğince kısmi zamanlı avukat olarak dava dosyalarını takip ettiğini, yine icra işlerinin takibi için ayrı bir avukatlık sözleşmesi imzalayarak icra işlerini takip ettiğini, imzalanan sözleşmeler ve yasa gereğince görevini tam olarak yapmakta ve dosyaları gerektiği gibi takip etmekte iken 19.04.2007 tarihinde haksız olarak azledildiğini, talep edilmesine rağmen hak ettiği vekalet ücretlerinin ödenmediğini, davalı kurumun icra dosyalarını dağıtırken eşit davranmadığını, dosya vermeyerek sözleşmeyi fiilen askıya aldığını ve işlevsiz hale getirdiğini, takip için icra dosyası verilmesinin istenilmesine rağmen dosya tevzi edilmemesi nedeniyle 04.04.2008 tarihinde tüm görevlerinden haklı olarak istifa ettiğini ve hakettiği vekalet ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek vekalet ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, imzalanan avukatlık sözleşmeleri gereğince hak edilen ücretin davacıya ödendiğini, başkaca alacağının olmadığını, davacının avukat olarak görev yapmasına rağmen davalı kuruma karşı hırsızlık suçu işleyen sanığın vekilliğini üstlenerek yasaya ve sözleşmeye aykırı davrandığını, azlin haklı olduğunu, avukatlara icra dosyalarının eşit olarak dağıtılması zorunluğunun olmadığını, davacının dava ve icra işlerinin takibi için imzalanan her iki sözleşmeden doğan hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, “davacının davalı kuruma karşı hırsızlık suçu işleyen sanığın vekilliğini icra etmesi nedeniyle azledilmesinin haklı olduğu, icra işleri için imzalanan sözleşmenin ise davacı tarafından haksız olarak feshedildiği, davacının istifasının haksız olduğu ve azil tarihine kadar sarf ettiği emek ve mesaisine karşılık gelen hakkaniyete uygun bir vekalet ücretinin ödenmesi gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 3.000.00 TL"nin davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hükmün davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.05.2013 tarih ve 2013/410 E.-2013/415 K. s.lı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Her ne kadar mahkemece, Dairemizin 27.05.2013 tarih ve 2013/410 E.-2013/415 K... ilamına uyulmasına karar verilmişse de bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Dairemiz bozma ilamında, “Davacı avukatın, vekalet akdi devam ederken, ...Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/153 esas sayılı dosyasında davalı kurum aleyhine hırsızlık suçu işleyen sanığın vekilliğini üstlenerek avukatlık kanuna, avukatlık meslek kurallarına ve taraflarca imzalanan avukatlık sözleşmesine aykırı davrandığı sabittir. Bu nedenle davalının savunmasında belirttiği, bilirkişi raporlarında tespit edildiği ve mahkemeninde kabulünde olduğu üzere davalı, davacıyı haklı olarak azletmiş olup yine davacının bu sebeple haklı olarak azil edilmesine rağmen diğer avukatlarla eşit icra takip dosyası verilmediği gerekçesiyle istifa etmesi de haksızdır. Somut olayda, azil haklı olduğu ve davacının istifası haksız olduğu için davacı sadece azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işler için vekalet ücreti talep edebilir. Davacı, azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen dava ve takiplerden dolayı hiç bir vekalet ücreti talep edemeyeceği gibi davacı lehine hakkaniyet tazminatına da hükmedilmesi de doğru değildir. Hal böyle olunca; mahkemece, açıklanan hususlar doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi” bozma sebebi sayılmış olmasına rağmen mahkemece bozma kararında açıklanan hususlar doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılmadan, azil tarihi itibariyle kesinleşen dosyalardan davacı avukatın ücret hakedeceğinden buna ilişkin deliller değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.