9. Hukuk Dairesi 2010/45546 E. , 2013/4762 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkete ait iş yerinde 5 yıl süreli iş sözleşmesi ile doktor olarak 05.05.2006 tarihinde çalışmaya başladığını, 30.11.2006 tarihinde ise davalı şirketin İnegöl"deki şubeyi kapatacağını bildirerek iş sözleşmesini feshettiğini iddia ederek aralarındaki iş sözleşmesi uyarınca kararlaştırılan cezai şart alacağını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, cezai şart talep koşulunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı iş yerinde sorumlu hekim ve diyaliz doktoru olarak çalıştığı, belirli süreli iş sözleşmesinin kabulü için işçinin niteliğinin değil, işin niteliğinin önem arzettiği, yapılan işin sürekli bir iş olması gözetildiğinde taraflar arasındaki 01.05.2006 tarihli sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olarak kabulünün mümkün olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, belirli süreli iş sözleşmesi için uygulama alanı bulan cezai şart koşulunun geçerli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-İş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Cezai şart öğretide, mevcut borcun ifa edilmemesi veya eksik ifası halinde ödenmesi gereken mali değeri haiz ayrı bir edim olarak tanımlanmıştır (Tunçomağ, Kenan: Türk Hukukunda Cezai Şart, ... 1963).
Gerek belirli gerekse belirsiz iş sözleşmelerinde, cezai şart içeren hükümler, karşılıklılık prensibinin bulunması halinde kural olarak geçerlidir. Ancak, sözleşmenin süresinden önce feshi koşuluna bağlı cezai şartın geçerli olabilmesi için, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olması zorunludur. Asgari süreli iş sözleşmelerine de aynı şekilde hükümler konulması mümkündür.
Daire, 12.03.2012 gün, 2009/48252 E. 2012/8025 K. Sayılı kararı ile hekim ile yapılan sözleşmenin belirsiz süreli olması gerektiğini kabul ederek asgari çalışma süresine bağlı cezai şartın geçerliliğini benimsemiştir.
Sözleşmenin belirli süreli olma koşullarını haiz olması başka bir şey, süreye bağlanması başka bir şeydir.
Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmede "...sözleşme 01.05.2006 tarihinden itibaren geçerli ve mer"idir ve süresi 5 yıldır. Taraflardan herhangi birinin 90 gün önceden yazılı bir bildirimle yenilenmeme iradesini ortaya koymaması durumunda iş bu sözleşme yukarıda belirlenen sürenin sonunda kendiliğinden bir yıllık sürelerle uzar.." ibaresine yer verildiği görülmekle tarafların gerçek iradesinin asgari süreli sözleşme yapmak olduğu anlaşıldığından taraflar arasındaki bu sözleşme asgari süreli iş sözleşmesidir.
Taraflar arasında imzalanan 01.05.2006 tarihli sözleşmenin cezai şarta ilişkin 5 numaralı maddesi işverenin sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlali halinde hükmedilmesi gereken bir cezai şart olup, iş yerinin kapatılarak iş sözleşmesinin haksız sonaerdirilmesi de sözleşmenin ihlali niteliğinde olduğundan belirlenecek cezai şarttan Borçlar Kanunu 161/son maddesi uyarınca makul bir indirim yapılarak karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.