6. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2412 Karar No: 2020/219 Karar Tarihi: 29.01.2020
Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/2412 Esas 2020/219 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm, Yağma suçundan dolayı sanığın 5237 sayılı TCK’nın 148. maddesi uyarınca neticeten 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Hükümlünün mağdura yönelik iki kez, başka mağdura yönelik üç kez suç işlediği belirlenmiştir. Hüküm, infaz aşamasında yapılan uyarlama kararı sonucu verilen ek karar ile değiştirilmiştir. Ancak, verilen ek kararın yasa yolunun itiraz olarak belirtilmesi nedeniyle hükümlünün hakları yanıltıldığından ve dosyanın incelenmesinde hukuka aykırılıklar tespit edildiğinden BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK’nın 148. maddesi ve 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi bahsedilmiştir.
6. Ceza Dairesi 2017/2412 E. , 2020/219 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/09/2003 tarih ve 2002/254 esas, 2003/176 karar sayılı kararının sanık müdafiince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 20/05/2004 tarihli ilamı ile hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında yapılan uyarlama kararı sonucu verilen 28/12/2005 tarihli ek karar ile hükümlünün mağdur ..."a yönelik iki kere, mağdur İnanç"a yönelik üç kere 5237 sayılı TCK"nin 148. maddesi uyarınca neticeten 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mağdur Uğur"a yönelik eylemi nedeniyle önceki hükmün aynen infazına karar verilmesine
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Hükümlü ... hakkında, yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda verilip, yasa yolu yanlış olarak belirtilen, başvuru mercii ve süresi hiç belirtilmeyen 28.12.2005 günlü ek kararın, 03.02.2006 günü sanık savunmanına elden ve sanığın ikamet adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, mahkemece şartla tahliye edilen hükümlü hakkında deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle aynen infaz kararı verilmesine müteakip, hükümlü ...’in 07.11.2016 tarihli dilekçesi ile ‘Uyarlama kararından haberi olmadığından bahisle temyiz hakkını kullanamadığını, dosyasının yeniden incelenmesini’ talep etmesi üzerine, mahkemece vaki talebin itiraz olarak değerlendirilip, dosyanın karar verilmek üzere Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, itirazı inceleyen Mahkemenin 15.11.2016 tarih ve 2016/886 Değişik İş sayılı kararıyla “2005 yılı öncesi kesinleşen uyarlama kararlarının temyiz yasa yoluna tabi olduğu ve anılan uyarlama kararında yasa yolunun itiraz olarak belirtilip, hükümlünün yanıltıldığı” gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek dosyanın Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesine geri gönderilmesi üzerine, Bursa 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 28.11.2016 tarihli ek kararı ile talep hakkında red kararı verildiği, itiraz üzerine dosyayı tekrar inceleyen Bursa 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2016 tarihli kararı ile ‘Daha önce konu hakkında verilen 2016/886 değişik iş nolu karar doğrultusunda işlem yapılması gerektiği ve karar verme yetkisinin Yargıtay’a ait olduğundan’ bahisle ikinci kez karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi sonrasında dosyanın Dairemize incelenmek üzere gönderildiğinin anlaşılması karşısında; evrak üzerinden verilen uyarlama kararında yasa yolu yanlış ve başvurulacak mercii ile süresi hiç belirtilmediği dikkate alındığında hükümlü ...’in öğrenme üzerine yaptığı temyiz itirazının süresinde olduğu kabul edilerek, 28.12.2005 günlü uyarlama kararının yapılan incelemesinde; 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi ile bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının kullanılması ve önceki yasaya göre suçların yasal öğelerinde yapılan değişikliklerin tartışılması için duruşma açılmasının zorunlu bulunduğu gözetilmeden dosya üzerinden hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ...’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.09.2003 tarihli kesinleşmiş ilk hükümdeki ceza sürelerini aşmamak koşuluyla infaz aşamasında verilen uyarlama kararının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 29.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.