16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3709 Karar No: 2021/3852 Karar Tarihi: 10.06.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/3709 Esas 2021/3852 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 25.10.2017 tarihli kararı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararı Bölge Adliye Mahkemesince temyiz edildi. Dosya incelenerek; bozma ilamında hüküm tesis edilirken alt sınırdan makul şekilde uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin belirtilmesi ve bu karara uyulması karşısında, sanık hakkında yeniden hüküm kurulurken alt sınırdan ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği sonucuna varıldı
16. Ceza Dairesi 2020/3709 E. , 2021/3852 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2017 tarih ve 2017/284 Esas, 2017/421 sayılı kararının kaldırılarak; TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Bozma ilamında hüküm tesis edilirken alt sınırdan makul şekilde uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin belirtilmesi ve bu karara uyulması karşısında, sanık hakkında yeniden hüküm kurulurken alt sınırdan ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz
denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.