Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/16674 Esas 2020/1389 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/16674
Karar No: 2020/1389
Karar Tarihi: 22.01.2020

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/16674 Esas 2020/1389 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir kasten yaralama davasında verilen mahkumiyet kararı temyiz edilmiştir. Yargıtay Ceza Dairesi kararı inceleyerek, kararın uygulama esaslarına uygun olmadığına hükmetmiştir. Kararda TCK'nin 61. maddesinde belirtilen cezaların alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, ancak bu kararda somut gerekçelerin belirtilmediği ve Adli Tıp kriterlerine uyulmadığı belirtilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nin bazı ibarelerini iptal ettiği kararının da dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34 ve 230. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 61, 87/3 ve 53. maddeleri.
3. Ceza Dairesi         2019/16674 E.  ,  2020/1389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Türkiye Cumhuriyeti Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının sanıkları, katılanları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve temyiz denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanıklara eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması,
    Kabul ve uygulamaya göre;
    2) 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, söz konusu maddenin 1. fıkrasında 7 bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili Kanun maddelerindeki cezaların alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması gerektiği halde, yazılı şekilde denetime imkan verecek şekilde somut teşdit nedenleri izah edilmeden sanık hakkındaki temel cezanın teşdiden belirlenmesi suretiyle aynı Kanun"un 61. maddesine aykırı davranılması,
    3) Adli Tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (½) oranında artırılmasınının öngörülmüş olması karşısında, müştekinin adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğu belirtilmesine rağmen, TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasında (½) oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
    4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuiyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.