12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/22858 Karar No: 2016/19708 Karar Tarihi: 26.09.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/22858 Esas 2016/19708 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/22858 E. , 2016/19708 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen karar, şikayetçi üçüncü kişi tarafından süresinde adli yardım talepli olarak temyiz edilmiş, buna rağmen mahkemece 14.01.2016 tarihli ek karar ile adli yardım istemli temyiz talebinin reddine hükmedildiği görülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336/3. maddesi uyarınca, kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi, Bölge Adliye Mahkemesi"ne veya Yargıtay’a yapılır. Aynı Yasa’nın 448. maddesi uyarınca bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. Anılan Kanun"un 336/3. maddesi, bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinden olmadığından, geçici 1. madde kapsamında da değildir. Dolayısıyla davacının temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar vermeye yetkili mercii, temyiz incelemesi yapmakla görevli bulunan ilgili Yargıtay Dairesidir. Bu nedenle, Dairemizce, şikayetçi üçüncü kişinin adli yardım talebi hakkında karar verilmeden, mahkemenin 14.01.2016 tarihli ek kararla, adli yardım istemli temyiz talebinin reddine hükmetmesi doğru olmadığından, mahkemenin 14.01.2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra şikayetçi üçüncü kişinin temyiz dilekçesinin incelemesine geçildi. Şikayetçi üçüncü kişinin, adli yardım talebinin değerlendirilmesinde; 6100 Sayılı Yasa"nın 334. maddesinde; “1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler” düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere yasada adli yardımdan mağduriyeti yasal merciilerce belirlenen gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği, sermaye şirketlerinin ise adli yardımdan faydalanamayacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle şikayetçi üçüncü kişinin adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Temyiz harç ve masraflarının yatırılması için şikayetçi tarafa HUMK"nun 434/3.maddesi uyarınca yöntemine uygun kesin süre içeren meşruhatlı muhtıra gönderilerek, muhtırada belirtilecek süre beklendikten sonra, anılan madde uyarınca işlem yapılması, kararın temyizi halinde Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.