Esas No: 2021/727
Karar No: 2021/3815
Karar Tarihi: 10.06.2021
Danıştay 12. Daire 2021/727 Esas 2021/3815 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/727
Karar No : 2021/3815
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ikinci müdür olarak görev yapan davacının, Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda görev yaptığı dönemdeki işlediği ileri sürülen fiiller nedeniyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/D-(c) maddesi uyarınca "üç yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası ile cezalandırılması; ancak, öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği kadronun son kademesinde olması nedeniyle 657 sayılı Kanun'un 125/5. maddesi uyarınca brüt maaşının 1/2'sinin kesilmesi cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve …sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 21/11/2016 tarihli ve E:2016/10242, K:2016/6588 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; disiplin ilkeleri doğrultusunda, kusurlu halin tespitinden sonra yasal süreler içerisinde ilgili memur hakkında disiplin soruşturması açıldığı, bağımsız bir muhakkik tayin edilerek yürütülen disiplin soruşturması sonucunda fezlekeli soruşturma raporunun düzenlendiği ve adli soruşturma aşamasında alınan tanık ifadelerinin soruşturma dosyasına eklendiği görülmüş ise de; disiplin hukuku ile ceza hukuku soruşturma ve yargılama usulleri, verilen cezanın niteliği, bu cezanın doğurduğu sonuçlar ve etkileri ile ceza ve suçların tanımı ve konuluş amaçları birbirinden farklı nitelikte olduğundan, disiplin soruşturması kapsamında olayla ilgili olarak ayrıca tanık ifadelerine başvurulmadığının görüldüğü, öte yandan; Anayasa'nın 129. maddesinin 2. fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Savunma Hakkı" başlıklı 130. maddesinde ise; Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceği, soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memurun, savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağının hükme bağlandığı, anılan hükümler uyarınca hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, ihlal edilen disiplin kuralı ve karşılığında önerilen ceza teklifi davacıya bildirilerek en az yedi gün içinde davacının savunmasının alındığı muhakkik raporunda belirtilmiş ise de; fezleke ve eki belgelerde savunma istem yazısı ile bu yazının davacıya tebliğine dair belge ve savunmanın bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda; davacı lehine ve aleyhine olan tüm deliller araştırılmadan, eksik incelemeye dayalı soruşturma raporuna dayalı tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının ifa ettiği görevin, sıradan bir memuriyet görevi olmayıp görev yerinin cezaevi olması, görevinin diğer memurlara örnek olmayı gerektirecek mahiyette olması, bu kurumlarda en ufak bir personel zaafıyetinin dahi vahim sonuçlar doğurduğunun birçok kez gözlemlenmiş olması ve bu nedenle cezaevlerinde, disiplinli ve güvenilir çalışma ortamının sağlanması gerekliliği ve hatta zorunluluğu karşısında, hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda eylemi sabit görülen davacının görevinde daha hassas ve disiplinli çalışmasını sağlamaya yönelik olarak işlem tesis edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemin mevzuat hükümlerine aykırı olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı kararı uyarınca Dairemize devredilen dosyada Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesinin 4. fıkrasında , Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.