23. Hukuk Dairesi 2016/5377 E. , 2019/3510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalılardan yüklenici ... Ltd. Şti ile davacı arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını sonrasında sözleşmenin diğer davalı ... Kooperatifi tarafından devralındığını ancak sözleşme konusu bağımsız bölümlerin yükleniciler tarafından sözleşmeye uygun teslim edilmediğini ile sürerek eksik ve ayıplı iş bedeli olarak 10.000,00 TL’nin yüklenici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir. Diğer davalı ... Kooperatif davacıların talep ettikleri imalatların zamanla yıprandığını öne sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkeme iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu bağımsız bölümlerdeki eksik ve ayıplı iş bedeli olarak 10.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri resmi şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz, ek sözleşmeler de aynı usule tabidir. Somut olayda davacı arsa sahipleriyle davalı kooperatif arasında imzalanan 21.08.2000 tarihli protokol ek sözleşme niteliğinde olduğundan ve taraflara ek yükümlülükler getirdiğinden ancak resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Bu nedenle esas sözleşmede olmayıp bu sözleşmeyle kararlaştırılan imalatları yüklenici yapmak zorunda değildir. Mahkemece gereksiz ek sözleşme ile kararlaştırılan işlerin eksikliğinden bahisle yüklenici aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Yüklenicinin, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan BK"nın 359, gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, aynı Kanun"un 360. maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı eser, sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede farkedilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir. Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (BK. m.359); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir. (BK. m. 362/III ). Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak 5 yıllık zamanaşımı süresinde (BK. m. 126/son ) talep edilebilir. Eğer eser iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (YHGK"nın 02.02.1979 gün 1977/11-393 E., 1979/80 K. sayılı ve Dairemizin 16.01.2013 tarih ve 2012/5835 E., 2013/129 K. sayılı ilamında bu ilke ve esaslar ayrıntıları ile açıklanmıştır.) Yine, süresinde ihbarı yapılan açık ayıplar ile eksik işlerde zamanaşımı teslimden itibaren 5 yıl, gizli ayıplarda ise, ortaya çıkma tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanmaktadır. Bu açıdan yüklenici tarafından davacıya fiili teslim yapılıp yapılmadığı belirlenmeli yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde araştırma yapılarak yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.