Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/35326
Karar No: 2020/1197
Karar Tarihi: 11.02.2020

5684 Sayılı Kanuna Aykırılık - Resmi Belgede Sahtecilik - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/35326 Esas 2020/1197 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2019/35326 E.  ,  2020/1197 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇLAR : 5684 Sayılı Kanuna Aykırılık, Resmi Belgede Sahtecilik
    HÜKÜMLER : a) Sanık ...’ın 5684 sayılı Kanuna Muhalefet suçundan sonuç 8 yıl 4 ay hapis ve 84.166,00 TL adli para cezası, resmi belgede sahtecilik suçundan sonuç 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun, hükümlerde usule ve esasa ilişkin bir hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi,


    Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince verilen hükümler temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I) Sanık ... hakkındaki resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararına karşı temyiz isteminin incelenmesinde;
    5271 sayılı CMK"nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz edilememesi nedeniyle, sanığın temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nun 298/1. maddesi uyarınca, REDDİNE,
    II) Sanık ... hakkındaki 5684 sayılı Kanuna muhalefet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararına ilişkin temyiz isteminin reddine dair karara karşı temyiz isteminin incelenmesinde;
    5271 sayılı CMK"nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz edilememesi nedeniyle, sanığın temyiz isteminin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin 29/11/2019 tarihli ek kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nin 298/1. maddesi uyarınca, REDDİNE,
    III) Sanık ... hakkındaki 5684 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararına karşı temyiz isteminin incelenmesinde;
    Ceza muhakemesinin amacının hukuken geçerli kanıtlarla hiç bir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olması ve temyiz kanun yolundaki hukuki denetimin maddi gerçeğin tespitinde muhakeme ve mantık kurallarına, bilimsel gerçeklik ve bulgulara uyulup uyulmadığını da kapsadığı gözetilerek yapılan incelemede;
    1) 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 35/3. maddesinde yer alan düzenlemenin “Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları, görevleri dolayısıyla kendilerine tevdi olunan veya muhafazaları, denetimleri ve sorumlulukları altında bulunan kuruluşa ait para veya sair varlıkları zimmetlerine geçirmeleri halinde, altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, kuruluşun uğradığı zararı da tazmine mahkûm edilir.” şeklinde, 5237 sayılı TCK’nin 157. maddesinin ise “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.” şeklinde olduğu, aynı Kanun’un 158/1-k maddesinde ise dolandırıcılık suçunun sigorta bedelinin almak amacıyla işlenmesinin nitelikli hal olarak kabul edildiği,
    5684 sayılı Kanun’un 35/3. maddesinde düzenlenen zimmet suçunun oluşabilmesi için, Sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensuplarının;
    a) Görevleri dolayısıyla kendilerine tevdi olunan veya,
    b) Muhafazaları, denetim veya sorumlulukları altında bulunan,
    sigorta şirketine ait para veya sair varlıkları mal edinmeleri koşullarının bir arada gerçekleşmesi şartının aranacağı,
    Dolandırıcılık suçunun TCK’nin 157. ve 158/1-k maddelerine “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak” şeklinde tanımlandığı ve bu suçun sigorta bedelinin alınması için işlenmesinin suçun nitelikli halini oluşturacağı, failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması durumunda dolandırıcılık suçunun oluşacağı, hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığının her somut olayda değerlendirilerek, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin niteliklerinin ayrı ayrı nazara alınması gerektiği, TCK’nin 158/1-k maddesinde düzenlenen suçun oluşması için ise sigorta bedelini almak üzere, zararın gerçekleştiği ileri sürülerek, bu bedelin sahte işlem ve belgelerle alınması ya da almaya kalkışılması gerektiği, suçun oluşması için sigortanın türünün de önemi olmayıp mal veya yaşam sigortası, mali sorumluluk sigortası vb. olabileceği,
    Somut olayda, Halk Hayat ve Emeklilik A.Ş."nin 13/11/2018 tarihli yazısında; sanık ...’ın üzerine atılı suçu işlediği tarihlere tekabül eden 01/08/2006 ile 26/07/2012 tarihleri arasında tazminat bölümünde servis görevlisi (vefat uzmanı), 27/07/2012 ile 22/10/2013 tarihleri arasında ise aynı bölümde servis görevlisi (asistan) olarak görev yaptığının belirtildiği, dosya kapsamında sanığın görev bölümüne ilişkin belgelerin gönderildiği anlaşılmakla, gerek sanığın ./..
    savunması, gerek katılan şirketin beyanları ve dosyaya sunduğu belgelerden, sanığın evrak ve dosya hazırlık işlemlerini yapmakla görevli olduğu, görevi kapsamında tasarrufuna bırakılmış şirkete ait para ya da sair varlıklar olmadığı gibi katılan şirketin paraları üzerinde muhafaza, denetim ve sorumluluğu da bulunmadığı, bu itibarla sanığın iddianamede anlatılan eyleminin TCK"nin 158/1 maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek, yazılı şekilde karar verilmesi,
    2) Kendisini vekille temsil ettiren, katılan T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı lehine, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafii ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle, tebliğnameye aykırı olarak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 07/11/2019 tarih, 2019/7430 (E) ve 2019/5249 (K) "istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine" dair hükmünün, 5271 sayılı CMK"nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık ..."e 5271 sayılı CMK"nin 306. maddesi gereğince sirayetine, Dairemizin bozma gerekçesine göre sanık ...’ın TAHLİYESİNE; sanığın başka suçtan hükümlü ya da tutuklu olmaması halinde salıverilmesi için mahalli mahkemesine ve ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına,, bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK"nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2.a maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi"ne; kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi"ne iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na GÖNDERİLMESİNE, 11/02/2020 tarihinde oybirliği karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi