
Esas No: 2013/5682
Karar No: 2014/1805
Karar Tarihi: 30.01.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/5682 Esas 2014/1805 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. ... ile 1-...A.Ş adına Av. ... 2- ..., ...: ... Sig. A.Ş adına Av. ... aralarındaki dava hakkında ... 2. İş Mahkemesinden verilen 18.12.2012 günlü ve 2010/590 E. 2012/698 K. sayılı hükmün, davalı ... Dök. San. A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat, usulüne uygun olarak bir tebligat yapıldıktan sonra adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeni adresi de tespit edilemediği takdirde mümkündür.
Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Somut olayda; davalı ..."a gıyabi hükmün Tebligat Kanunu 35. maddesine göre teblig edildiği, dolayısıyla tebliğatın usule uygun yapılmadığı, gıyabi hükmün feri müdahil ...Sig. A.Ş vekiline tebliğ edilmediği ve hükme esas alınan kusur raporlarının bulunduğu tazminat dosyasının celb edilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, gıyabi hükmün davalı ..."ın adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre, feri müdahil vekiline ise usulüne uygun bir şekilde tebliğ yapılarak ve tazminat davası olarak açılan mahkemenizin 2009/248 E. 2012/386 K sayılı dosyasının celb edilerek eklenmesine mütakiben, temyiz süresi geçtikten ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.