Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/1066 Esas 2017/2363 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1066
Karar No: 2017/2363
Karar Tarihi: 01.06.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/1066 Esas 2017/2363 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemleriyle ilgilidir. Davacı, işi sözleşmeye uygun şekilde tamamlamış ancak bakiye iş bedeli ödenmemiştir. Davalı ise işlerin kusurlu ve ayıplı olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir ancak sözleşme kapsamı dışında yapılan işlerin kim tarafından yapıldığının tespit edilemediğinden davacı tarafından yapıldığı kabul edilmesi gerekmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sözleşme kapsamı dışında kalan işlerin bedelinin yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarıyla hesaplattırılarak sonuca gidilmesi gerektiği belirtilmiştir. Alacak yargılama ile belirlenmiş olup likit olamayacağı için davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Kararın belirtilen nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu 322. maddesi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 51. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2016/1066 E.  ,  2017/2363 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı, davalı ile akdedilen sözleşmeler uyarınca katı yakıtlı kızgın yağ ve atık ısı kazanı, helezon vida stokerli buhar kazanı, flaş buhar kazanı, toz kömür kurutma sistemini ve sözleşme kapsamı dışında da kurutucu bağlantı kanalları ve klapeleri, kurutucu sirkülasyon fanı ve izolasyon işlerini yaptığını, bu işlere ilişkin yedi adet fatura düzenlediğini ancak bakiye iş bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise savunmasında yapılan işlerin sözleşmeye uygun olmadığını, ayıplı ve kusurlu olduğunu, yasal süre içerisinde faturalara itiraz edildiğini, ek iş taleplerinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sözleşme kapsamı dışında olan kurutucu bağlantı kanallarının, klapelerin, izolasyonun yapıldığının tespit edildiğini ancak bu işlerin kim tarafından yapıldığının tespit edilemediğini belirterek hesaplama dışında tutmuş ise de; söz konusu işlerin davalı tarafından üçüncü kişiye yaptırıldığı ispat edilemediğinden davacı tarafından sözleşme kapsamı dışında yapıldığının kabulü gerekmektedir. İş bu durumda mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sözleşme kapsamı dışında kalan işlerin bedelinin yapıldığı tarihteki piyasa
    fiyatlarıyla hesaplattırarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm verilmesi doğru olmamıştır.
    3-Davacı, davalıdan olan alacağı ile ilgili olarak icra takibine geçtiğini, ancak takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptâline karar verilmesini istemiş, mahkemece yargılama yapılıp bilirkişilerden rapor da alınarak dava kısmen kabul edilmiştir. Bu durumda alacak yargılama ile belirlenmiş olup likit olamayacağından ve davalı da itirazında haksız sayılamayacağından davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın belirtilen nedenlerle bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının reddine, 2 bentte açıklanan nedenlerle davacı, 3. bentte açıklanan nedenlerle ise davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.