Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, 21.12.2013 tarihinde davalı Z.. K.."nın malik ve sürücüsü olduğu ...plakalı zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan aracı ile C.. Y.."nın maliki ve sürücüsü olduğu araca iki sokağın kesiştiği kavşakta çarptığını, bu kazanın meydana gelmesinde davalının asli kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile müvekkiline ait araçta hasar meydana geldiğini, hasar gören ve değiştirilmesi gereken parçalar Aksaray 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/36 D. İş sayılı dosyası üzerinden tespit edildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000.00-TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 05/06/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 6.014,67 TL"ye çıkarmıştır Davalı vekili, süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde, kusur ve hasar yönünden daha önce alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, açılan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 3.063,00 TL" nin kaza tarihi olan 21/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen zararlardan dolayı sorumluluk zarar görenin uğradığı gerçek zarar ile sınırlıdır. Başka bir deyişle BK’nun 42. maddesi uyarınca (6102 sayılı Kanun 50. md.) motorlu aracın neden olduğu zarar nedeniyle meydana gelen gerçek zarar giderilmelidir. Gerçek zarar, zarar gören şeyin eski hale getirilebilmesi için gereken onarım ve işçilik giderlerini kapsar. Somut olayda, hükme esas Adli Tıp Kurumu raporunda davacıya ait aracın onarımının hesaplanmasında orijinal parçalar yanında eşdeğer parçaların da esas alındığı anlaşılmaktadır. Gerçek zarar ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanır. Bu durumda mahkemece Adli Tıp Kurumu raporunda orijinal parça kullanılarak hesaplanan gerçek hasar miktarının doğru olduğunun kabulü gereklidir. Mahkemece; orijinal parça hesabına göre belirlenen miktar hükme esas alınması gerekirken, yan sanayi yedek parça hesabına göre hüküm verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 156,23 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 30.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.