Esas No: 2018/5378
Karar No: 2021/3792
Karar Tarihi: 10.06.2021
Danıştay 12. Daire 2018/5378 Esas 2021/3792 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5378
Karar No : 2021/3792
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı tarafından, Van ili, Saray ilçesinde … olarak görev yapmakta iken 16/09/2013 tarihinde meydana gelen bir kaza sonucu vefat eden kızı …'nin vazife malulü sayılması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının kızı …'nin vefatının, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 47. maddesi uyarınca, vazifesini yaptığı sırada veya vazifesi dışında idaresince görevlendirildiği herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumunun menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idaresince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen kazadan doğmadığı hususlarının idarece somut bir biçimde ortaya konulması ve aksi yönde bilgi ve belgenin bulunmaması sebebiyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vefat olayının, mobil görev sonrası görev yerine dönerken meydana geldiği, görev belgesi dikkate alındığında müteveffanın görev nedeniyle kaza mahallinde olduğu, görev süresinin bitiminin saat 15.00 olmasına rağmen işlerin uzaması nedeniyle daha geç bitmesi durumunun hayatın olağan akışı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı idarenin ağır kusurlu olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce 5434 sayılı Kanun kapsamında iştirakçiliği bulunmayan davacının kızı hakkında, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanamayacağı dikkate alındığında, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde aynı Kanun'un 101. maddesi uyarınca iş mahkemeleri görevli olduğundan, işi esasına girilerek davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, Van ili, Saray ilçesinde … olarak görev yapmakta iken 16/09/2013 tarihinde meydana gelen bir kaza sonucu vefat eden kızı …'nin vazife malulü sayılması talebiyle yapılan başvurunun reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 25. maddesinin birinci fıkrasında; "Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır." kuralına yer verilmiş; 47. maddesinin birinci fıkrasında ise, "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlar için aşağıdaki hallerde vazife malûllüğü hükümleri uygulanır. 25 inci maddede belirtilen malûllük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen kazadan doğmuş olursa, buna vazife malûllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denir." kuralı yer almıştır.
Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanun'un 101. maddesinde, bu Kanun'da aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği; Geçici 4. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 08/06/1949 tarih ve 5434 sayılı Kanun'a göre; aylık, tazminat, harp malullüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 08/02/2006 tarih ve 5454 sayılı Kanun'un 1. maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun'da kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunacağı; ikinci fıkrasında, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde bulunacaklar ile bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis talebinde bulunanlardan işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı; beşinci fıkrasında, bu madde kapsamına girenlerin aylıkların bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı; onikinci fıkrasında; bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ait 5434 sayılı Kanun'dan kaynaklanan alacakların takip ve tahsil işlemlerinin 5434 sayılı Kanun'un bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili hükümlerine göre Kurumca sonuçlandırılacağı; 108. maddesinde, bu Kanun'un, sayma yoluyla belirtilen maddeleri dışındaki diğer hükümlerinin 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dairemizin 17/12/2020 tarih ve E:2018/5378 sayılı ara kararı ile davacının kızı …'ye ait hizmet cetveli ile ilgili bilgi ve belgelerin istenilmesi üzerine, anılan ara kararına cevaben davalı idare tarafından sunulan 10/04/2021 tarihli yazı ekinde yer alan davacıya ait hizmet belgesinin incelenmesinden, davacının kızının, 19/01/2012 tarihinde kamu görevine açıktan atandığı, anılan tarihten önce özel sektörde sigortalı olarak çalıştığı ve Emekli Sandığına tabi herhangi bir hizmetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce 5434 sayılı Kanun kapsamında iştirakçiliği bulunmayan davacının kızı hakkında, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca, 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı dikkate alındığında, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde aynı Kanun'un 101. maddesi uyarınca iş mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esası incelenerek verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.