16. Hukuk Dairesi 2020/2045 E. , 2020/2911 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve arkadaşları tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İli ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 2731 ada 42 parsel sayılı 9.172,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak vasfıyla ... adına hükmen tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın özel parselasyon krokisinde 1, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14 numaralarla gösterilen bölümleri hakkında tapu kaydının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın, 20.10.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda 1(A), 6(B), 7(C), 8(D), 9(E), 10(F), 11(G), 12(H), 13(I) ve 14(İ) numaraları ile gösterilen bölümleri yönüyle davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 27.12.2019 tarih 2016/11083-2019/9167 Esas ve karar sayılı ilamıyla; "Dava konusu taşınmaz bölümlerinin ifraz gördüğü 2731 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine itiraz edilmesi neticesinde, ... Kadastro Mahkemesi"nin 19.07.2005 tarih 2003/1-2005/72 Esas, Karar sayılı kararı ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölümlerinin davalı ... adına tesciline karar verildiği, iş bu kararın, davada taraf olarak yer alan ve taşınmazın kendisine ait olduğunu ileri sürerek hak talebinde bulunan davacıların miras bırakanı ... tarafından temyiz edilmeyip, kararın yalnızca davacı-karşı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde, Dairemizin 03.04.2007 tarih 2007/749-2007/1067 Esas, Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği ve taşınmazın ifrazen 2731 ada 42 parsel numarası ile ... adına tescil edildiği, taraflarının konusunun ve sebebinin aynı olması halinde davalardan ilki hakkında verilerek kesinleşen hükmün ikincisi yönünden kesin hüküm niteliğinde olduğu ve kesin hükmün, taraflarının akdi ve irsi haleflerini de bağlayacağı belirtilmek suretiyle, davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuş ve bu kez bozma ilamına karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya kapsamına göre; 2732 ada 2 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydına dayalı olarak ve tapu kaydı miktarıyla eldeki dosyanın davacılarının murisi ... ve müşterekleri (bilahare diğer malik taşınmazın taksimle ...’a kaldığı kabul etmiştir) adına tespit edilmiş olup, tapu kaydı miktar fazlası olan bölüm de 2731 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olarak mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Kadastro tespit maliki ... tarafından, kadastro tespiti yapılmadan çok önce, her iki taşınmazı kapsayacak şekilde özel parselasyon yaptırıldığı ve bu yolla oluşan parselleri kendilerine sattığını öne sürmek suretiyle gerçek kişiler tarafından davalı olarak ... gösterilmek suretiyle 2732 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında çok sayıda dava açıldığı, yine bu nedene dayalı olarak Hazine ve Belediye Başkanlığı hasım gösterilmek suretiyle 2731 ada 2 parsele ilişkin de davalar açıldığı ve ayrıca Hazine tarafından Belediye Başkanlığı hasım gösterilmek suretiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davasının, tescili istenen yerin 2731 ada 1 parsel olduğu belirlenerek Kadastro Mahkemesine aktarıldığı anlaşılmaktadır. Kadastro Mahkemesince ilgisi olması nedeniyle her iki taşınmaz hakkında açılan davalar birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda 2731 ada 1 parsel sayılı taşınmazın öncesinin mera olmadığı, özel parselasyon haritasına dayalı olarak dava açanların eklemeli zilyetliklerinin bulunduğu gerekçesiyle parselasyon haritası esas alınmak suretiyle bu bölümlerin ayrı ayrı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş, 1 nolu mera parselinde parselasyon haritasında kalan, ancak dava açmayan kişilere ait bölümlerinde ham toprak vasfıyla davalı ... adına tesciline karar verilmiş, yine diğer 2 parselde de davalı ... tarafından satılmayan ya da hakkında dava açılmayan bölümler, tespitte olduğu gibi ... adına tescil edilmiştir. Hükmün, Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine temyize konu olan 2731 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönüyle temyiz incelemesi yapılmış ve Dairemizin 03.04.2007 tarih 2007/749-2007/1067 Esas, Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş olup, hükmün infazı üzerine ham toprak niteliğiyle Belediye Başkanlığı adına tesciline karar verilen bölüm 2731 ada 42 parsel numarasını almak suretiyle hükmen Belediye Başkanlığı adına tapu kaydı oluşmuştur. Bilahare Kadastro Mahkemesinde dava açmayan diğer gerçek kişiler tarafından 2731 ada 42 parsele yönelik olarak açılan davalarda verilen davanın kabulüne ilişkin kararlar da Dairemizce ve Yargıtay 8.Hukuk Dairesince onanmıştır.
Eldeki dava dosyası ile, davacı ... mirasçıları tarafından, Kadastro Mahkemesince verilen hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içinde, 2731 ada 42 parselin bir kısmına yönelik olarak, bu bölümün kendilerinin zilyetliğinde olduğu ve yine özel parselasyon kapsamında kaldığı iddiasıyla, tapu iptal ve tescil davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Tapu kaydının oluşmasına esas Kadastro Mahkemesinde görülen davada ise; eldeki dosyanın davacılarının murisi ...’nın, kendi adına tespit gören 2732 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davalarda tespit maliki olması nedeniyle davalı olarak gösterildiği, aynı ada 1 parselin ise mera olarak tespit edilmesi nedeniyle bu parsel hakkında açılan davanın davalısının yasal hasım konumunda olan Hazine ve Belediye Başkanlığı olduğu, davacıların murisi ...’nın, davacı ya da müdahil sıfatıyla mera parselinden herhangi bir hak talep etmediği, Kadastro Mahkemesinde her iki taşınmaz hakkındaki tüm davaların birleştirilmesi nedeniyle karar başlığında davalı sıfatıyla yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, davacıların murisi ...’nın, mera parseli hakkında görülen davada taraf sıfatı bulunmadığına göre, Kadastro Mahkemesince mera parseli hakkında verilen hükmünde kendisi açısından kesin hüküm teşkil etmeyeceği açıktır.
Hal böyle olunca; Dairemizce, davaların birleştirilmesi suretiyle birlikte görülmesi nedeniyle maddi hataya dayalı olarak kesin hükmün varlığı kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından, Dairemizin 27.12.2019 tarih 2016/11083-2019/9167 Esas ve karar sayılı bozma ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA ve işin esasının incelenmesine karar verilmekte;
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.