13. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/119 Karar No: 2018/800 Karar Tarihi: 25.01.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/119 Esas 2018/800 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2018/119 E. , 2018/800 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kurum tarafından kurum müfettişleri tarafından yürütülen soruşturma sonucunda kuruma fatura edilen bir kısım reçetelerdeki imzaların hasta veya yakınına ait olmaması, hastaların reçetede adı yazan doktora muayene olmaya gitmedikleri halde doktor tarafından düzenlenen reçetelerdeki ilaçları karşılayarak doktorla işbirliği yaparak kurumun zarara uğratıldığı gerekçesiyle 4.12.2013 tarihli yazıyla 2012 protokolünün ilgili maddeleri gereğince 167.057,40 TL cezai şart ve reçete bedellerinin tahsiline yönelik işlem uygulandığını, ileri sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını, reçetelerin şeklen geçerli bir reçete olması nedeniyle içeriğini denetleme imkanına sahip olmadığını, reçeteyi yazan doktorla işbirliği içerisinde olunduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığını ileri sürerek davalı kurum tarafından haksız olarak tesis edilen cezai şart ve reçete bedellerinin tahsiline yönelik tesis edilen işlemin iptali ile borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı kurum tarafından tesis edilen cezai şart ve reçete bedellerinin tahsiline yönelik işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, hüküm başlıklı bölüme 5. bent eklenerek “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine’’ söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.