5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/15527 Esas 2020/1190 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/15527
Karar No: 2020/1190
Karar Tarihi: 11.02.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/15527 Esas 2020/1190 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın ticari amaçlı bandrolsüz alkollü içki bulundurmak suçundan mahkumiyetine hükmeder. Ancak, mahkemenin eksik ceza tayini, kısıtlama uygulamasındaki hatası, gereksiz bir keşif yapılması, yanlış vekalet ücretinin ödenmesi ve sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmesi gibi hataları tespit edilmiştir. Bu nedenle, hüküm 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Kanunlar olarak, 5607 Sayılı Kanun'un 3/18. maddesi ve TCK'nin 53/3. maddesi ve fıkrası açıklanmaktadır.
19. Ceza Dairesi         2019/15527 E.  ,  2020/1190 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1- Sanığın ticari amaçlı bandrolsüz alkollü içki bulundurmaktan ibaret fiilinin suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun’la değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde anılan Kanun’un 3/10. maddesine aykırılık suçundan hüküm kurmak suretiyle eksik ceza tayini,
    2- TCK’nin 53/3. madde ve fıkrası uyarınca, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
    3- Dosya kapsamı ve sanığın ikrarı ile suça konu alkollü içkilerin bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde keşif yapılarak, sebep olmadığı keşif giderinin sanığa yükletilmesi,
    4- Katılan idare lehine belirlenen vekalet ücretinin katılan idareye verilmesi gerekirken katılan vekiline verilmesi,
    5- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1 numaralı bozma nedeni bakımından aleyhte temyiz bulunmadığından CMUK"nin 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.