Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2018/3598
Karar No: 2021/3226
Karar Tarihi: 10.06.2021

Danıştay 10. Daire 2018/3598 Esas 2021/3226 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/3598
Karar No : 2021/3226

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1) ...

6) …

VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, malik oldukları Erzurum ili, İspir ilçesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmının, davalı idare tarafından gerçekleştirilen İspir Havza Trafo merkezi yapım çalışmaları sırasında ve sonrasında, daha üst kotlu taşınmazlar üzerine herhangi bir tedbir alınmadan hafriyat döküldüğü ve çalışmalar sebebiyle oluşan heyelan yüzünden tahrip olduğu, kalan kısmında ise tehlikenin devam etmesinden dolayı tasarruf haklarının kısıtlandığından bahisle, olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle 10.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 415.731,75 TL) maddi zararın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu Erzurum ili, İspir ilçesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz eski bir heyelan kütlesi üzerinde bulunmakla birlikte, TEİAŞ tesisinin yapım aşamasına kadar heyelanın aktivite kazanmadığı, ancak gerek kontrolsüz kazı sırasında meydana gelen gerilme çatlağı, gerek tesisteki binaların meydana getirdiği yük ve dolgu toprağın ek yükü ile heyelan başladığı ve taşınmaz üzerinde aktif bir heyelan meydana geldiği, fiili durumda yapılan ölçüm ile kadastro parselinin çakıştırılması sonucunda yapılan hesaplamada taşınmazın 5.543,09 m²'lik kısmının toprak kaymasına maruz kaldığının belirlendiği, bu alanın hiç bir surette davacılar tarafından kullanılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla taşınmazda meydana gelen heyelan olayına davalı idare tarafından yapılan çalışmaların sebep olduğu anlaşıldığından olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu gerekçesiyle, bilirkişi raporu dikkate alınarak davacıların maddi tazminat isteminin kabulü ile 415.731,75 TL maddi tazminatın 10.000,00 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 15/10/2014 tarihinden itibaren, 405.731,75 TL maddi tazminatın ise miktar artırım tarihi olan 28/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince, istinaf başvurularına konu Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve başvuru dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen m² birim fiyatının düşük kaldığı aynı bölge için kamulaştırma bedeline ilişkin açılan davalarda Yargıtay bozması sonrası alınan ek raporlarda m² birim fiyatının 90,51 TL olduğu; davalı idare tarafından, dava konusu taşınmazın İspir ilçe merkezine kilometrelerce uzakta olup Belediye hizmetlerinden yararlanamadığı, arsa vasfında olmadığı, heyelan bölgesinde olup imara açık bir yer olmadığı, taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğu, kamulaştırmadan artan kısmın değerinde azalma olması veya kullanılamaz hale gelmesi durumlarında bu kısmın da kamulaştırılması talebine ilişkin davalarda adli yargının görevli olduğu, İspir Asliye Hukuk Mahkemesinde kamulaştırılan alan dışındaki kısım için değer azalış bedeline de hükmedildiği, bu durumun mükerrer ödemeye ve davacılar açısından sebepsiz zenginleşmeye mahal vereceği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından temyiz istemleri doğrultusunda Mahkeme kararının bozulması ile davacıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır. Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davalı idare temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY:
Dava; davacıların malik oldukları Erzurum ili, İspir ilçesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmının, davalı idare tarafından gerçekleştirilen İspir Havza Trafo merkezi yapım çalışmaları sırasında ve sonrasında, daha üst kotlu taşınmazlar üzerine herhangi bir tedbir alınmadan hafriyat döküldüğü ve çalışmalar sebebiyle oluşan heyelan yüzünden tahrip olduğu, kalan kısmında ise tehlikenin devam etmesinden dolayı tasarruf haklarının kısıtlandığından bahisle, olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle 10.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 415.731,75 TL) maddi zararın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dosya kapsamında yer alan bilirkişisi raporunda, dava konusu Erzurum ili, İspir ilçesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın topografik yapısının oldukça değişken (derin olmayan vadi görümününde, %3-15 arasında değişen meyile sahip) ve bir kısmının heyelanlı alanda bulunduğu, derin olmayan vadinin iki yakasında yer alan taşınmazın bir tarafında önemli seviyede heyelanın gerçekleştiği, taşınmazın bulunduğu alan mücavir alan sınırları içerisinde, belediye hizmetlerinden yararlanabilir durumda bulunduğundan arsa vasıflı olduğu, eski bir heyelan kütlesi üzerinde bulunan davaya konu taşınmaz ve çevresinde, TEİAŞ tesisinin yapım aşamasına kadar heyelanın aktivite kazanmadığı, ancak gerek kontrolsüz kazı sırasında meydana gelen gerilme çatlağı, gerek tesisteki binaların meydana getirdiği yük ve dolgu toprağın ek yükü ile heyelan başladığı ve taşınmaz üzerinde aktif bir heyelan meydana geldiği, fiili durumda yapılan ölçüm ile kadastro parselinin çakıştırılması sonucunda yapılan hesaplamada taşınmazın 5.543,09 m²'lik kısmının toprak kaymasına maruz kaldığının belirlendiği, bu alanın hiç bir surette davacılar tarafından kullanılmasının mümkün olmadığı, taşınmazda meydana gelen heyelan olayına davalı idare tarafından yapılan çalışmaların sebep olduğu, taşınmazın bir kısmının 2014 yılında kamulaştırıldığı ve m² değerinin 75,00 TL olarak belirlendiği göz önüne alındığında heyelan olayından zarar gören ve kullanılması mümkün bulunmayan 5.543,09 m²'lik alanın rayiç değerinin toplam 415.731,75 TL olduğu belirlenmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Öte yandan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle "bilirkişi" konusunda atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." kuralı yer almaktadır.

Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup, bilirkişi veya bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 282. maddesinde "Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir." hükmü yer aldığından; sunulan bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlikte olmaması veya taraflarca yapılan itirazları karşılamaması halinde bilirkişilerden ek rapor istenilebileceği ya da yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği gibi verilen rapor dikkate alınmadan uyuşmazlığın çözümüne engel bir düzenlemenin bulunmadığı da açıktır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı İdare Temyiz İsteminin İncelemesi:
Dosya kapsamında yer alan 05/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda ve 12/07/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda, dava konusu taşınmazın 2014 yılında kamulaştırılan kısmı ve komşu parseller için takdir edilen 75,00 TL m² birim değeri esas alınarak taşınmazın toprak kaymasına maruz kalarak davacılar tarafından kullanılamayacak olan 5.543,09 m²'lik kısmının değerinin 415.731,75 TL olarak belirlendiği görülmektedir.
İdare Mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporu ve ek raporunda hesaplamaya esas alınan kamulaştırma bedel tespitine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi kararlarının UYAP kayıtları üzerinden incelenmesi neticesinde; … Asliye Hukuk Mahkemesinde m² birim değeri 75,00 TL esas alınarak belirlenen ve Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Yargıtay ... Hukuk Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bozulması ve Yargıtay ... Hukuk Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı karar düzeltme isteminin reddi ile kesinleşmesi üzerine Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yeniden yapılan yargılamada … Asliye hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu taşınmasın kamulaştırma m² birim değeri 33,12 TL esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu taşınmazın davacının mülkiyetinde kalmaya devam edeceği gözetilerek ve İdare Mahkemesince karara esas alınan kamulaştırma bedel tespitine yönelik davada m² birim değerinin de 33,12 TL olarak belirlendiği dikkate alınarak dava konusu taşınmazın heyelana maruz kalarak kullanılamayacak kısmı için yeniden yapılacak hesaplama neticesinde bir karar verilmesi gerekmektedir.

Davacılar Temyiz İstemlerinin İncelemesi:
Davacılar, Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen m² birim fiyatının düşük kaldığı aynı bölge için kamulaştırma bedeline ilişkin açılan davalarda Yargıtay bozması sonrası alınan ek raporlarda m² birim fiyatının 90,51 TL olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının miktar yönünden bozulmasını istemektedirler.

Ancak Mahkeme kararı, davalı idarenin temyiz istemi kabul edilerek yukarıda belirtilen gerekçe ile miktar yönünden tamamen bozulduğundan davacıların temyiz istemlerinin reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddi ile davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulüne ilişkin Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 10/06/2021 tarihinde oy birliğiyle KESİN OLARAK karar verildi.


Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi