Esas No: 2021/1498
Karar No: 2021/2175
Karar Tarihi: 10.06.2021
Danıştay 13. Daire 2021/1498 Esas 2021/2175 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/1498
Karar No:2021/2175
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Kurutulmuş Gıda ve Tarım Ürünleri
Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Altın Madencilik Enerji İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Avod Altın) paylarının %90'ının, bu şirketin ilişkili tarafları olan … ve … tarafından satın alınmasına yönelik gerçekleştirilen iş ve işlemlerin, önemli nitelikte işlemler olduğu ve bu durumun ise VII-128.1 sayılı Pay Tebliği'nin 12. maddesinin altıncı fıkrası ile II-23.1 sayılı Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar ve Ayrılma Hakkı Tebliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde yer alan düzenlemelere aykırılıklar oluşturduğundan bahisle çeşitli idarî tedbir ve yaptırımların uygulanmasına yönelik Sermaye Piyasası Kurulu Ortaklıklar Finansmanı Dairesi Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işlemi ile bildirilen … tarih ve … sayılı Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) kararının 3. maddesinin (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından, "bedelli sermaye artırımlarında sermaye artırımından elde edilecek fonun ortaklığın mevcut sermayesini aşması" şartının gerçekleşmediği, mevcut sermayenin sadece 2,94-TL aşıldığı, bunun taraflarınca bilinemeyeceği, bu nedenle önemli nitelikteki işlemin gerçekleşmediği belirtilmişse de, şirketin Ağustos 2018'de yapılan sermaye artırımı öncesinde sermayesinin 45.000.000,00-TL olduğu, sermaye artırımı sonucunda satış işlemlerinden toplam 45.000.002,94-TL fon elde edildiği, II-23.1 sayılı Tebliğ'in 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi ve VII-128.1 sayılı Tebliğ'in 12. maddesinin altıncı fıkrasında belirtildiği üzere, sermaye artırımından elde edilecek fonun ortaklığın mevcut sermayesini aşması ve Kurul'un ilgili düzenlemelerinde tanımlanan ilişkili taraflara olan ve ortaklığa nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklanan borçların kısmen veya tamamen ödenmesinde kullanılacak olması durumunda gerçekleştirilecek sermaye artırımının önemli nitelikteki işlemler arasında sayılacağı, dava konusu olayda da elde edilen fonun ortaklığın mevcut sermayesini aştığının açık olduğu ve 2,94-TL aşmasının durumu değiştirmeyeceği, bu nedenle dava konusu olayda her iki şartın da gerçekleştiği sonucuna varıldığından davacının bu iddiasına itibar edilmediği;
Davacının ayrılma hakkı kullanım fiyatı hesaplanırken … Altın'ın alımının ilk kez kamuya açıklandığı 22/11/2018 tarihinin baz alınması gerektiği iddiasına ilişkin olarak ise; … Altın'ın satın alınması sebebiyle ortaklara karşı oluşan borcun 30.000.000,00-TL tutarındaki kısmının 15/12/2018 tarihinde ortakların ilgili tarihe kadar şirketten kullanmış oldukları nakitlerden kaynaklı olarak şirkete olan cari borçlarının 30.000.000,00-TL'sinin mahsubu yoluyla ödendiği, bu ödeme işlemiyle Ağustos 2018'de yapılan bedelli sermaye artırımının önemli nitelikteki işlem hâline geldiği ve şirket tarafından zamanında kamuya açıklanmadığı dikkate alındığında ayrılma hakkı fiyatının II-23.1 sayılı Tebliğ'in 10. maddesinin üçüncü fıkrasına göre belirlenmesi gerektiği, buna göre de kamuya açıklanması gereken tarihin, ilişkili taraflardan nakit dışı varlık devrinden kaynaklanan borcun bedelli sermaye artırımından elde edilen fonla ödendiği tarih olan 15/12/2018 tarihi olması gerektiği ve hesaplamanın da bu tarihe göre yapılması gerektiği; davacının diğer iddialarının da dava konusu işlemi kusurlandırıcı nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, gerek İdare Mahkemesi gerekse Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğu, sermaye piyasası mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıkta bilirkişi incelemesi yapılmaksızın karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, ayrılma hakkı fiyatının belirlenmesinde iradenin kamuoyuna açıklandığı 22/11/2018 tarihinin dikkate alınması gerekirken, ödeme tarihi olan 15/12/2018 tarihinin dikkate alınmasının mevzuata aykırı olduğu, Kurul'un ödemelerin iadesini talep etme ve ödemelerin iadesi için süre verme yetkisinin bulunmadığı ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, gerek İdare Mahkemesi gerekse Bölge İdare Mahkemesi'nce kapsamlı olarak yapılan inceleme neticesinde verilen kararların gerekçeli olduğu, bilirkişiye başvurma konusunda Mahkemenin takdir yetkisinin bulunduğu, Kurul'ca, davacının işlemleri mevzuat kapsamında ayrıntılı bir şekilde incelenerek dava konusu işlemin tesis edildiği, Kurul uzmanları tarafından hazırlanan raporun, kapsamlı ve detaylı bir bilirkişi raporu niteliği taşıdığı, VII-128.1 sayılı Tebliğ'in 12. maddesinin altıncı fıkrası ve II-23.1 sayılı Tebliğ'in 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca, halka açık ortaklıklar tarafından yapılacak bedelli sermaye artırımlarında sermaye artırımından elde edilecek fonun ortaklığın mevcut sermayesini aşması ve elde edilecek fonun kısmen veya tamamen ilişkili taraflardan ortaklığa nakit dışı varlık devrinden kaynaklanan borçların ödenmesinde kullanılması şartlarının sağlanması hâlinde söz konusu bedelli sermaye artırımı işleminin, genel kurul tarafından onaylanması gereken önemli nitelikteki bir işlem hâline geldiği, bu noktada, söz konusu şartların birlikte ve aynı anda sağlanmasının gerektiği VII-128.1 sayılı Tebliğ'de açıkça düzenlenmiş olup, somut olayda da bu iki şartın birlikte sağlandığı, elde edilen fonun ortaklığın mevcut sermayesini aşmış olması şartının 2,94-TL tutarındaki aşımla sağlanmış olduğunun açık olduğu, dava konusu olayda söz konusu iki şarttan ilkinin sağlanmış olduğunun 06/09/2018 tarihi itibarıyla davacı tarafından bilindiği, önemli nitelikteki işlemlere ilişkin ikinci şartın ise, … Altın'ın satın alındığı 22/11/2018 tarihinde henüz sağlanamadığı, zira … Altın paylarının satın alınmasına karar verildiği açıklanmakla birlikte, satın alma bedelinin nasıl ödeneceğine dair herhangi bir belirlemede bulunulmadığı, … Altın paylarının alım bedelinin yaklaşık 30.000.000,00-TL'sinin Ağustos 2018'de yapılan sermaye artırımından elde edilen fondan karşılandığına ilişkin olarak ilk defa 13/03/2019 tarihinde kamuya açıklama yapıldığı, her ne kadar ikinci şartın sağlandığına ilişkin olarak davacı tarafından ilk defa 13/03/2019 tarihinde açıklama yapılmış olsa da, yapılan incelemelerde 15/12/2018 tarihinde ortakların şirkete olan borçlarının yaklaşık 30.000.000,00-TL'sinin ortakların … Altın'ın satın alınması işleminden kaynaklanan ortaklara olan borçlarla karşılıklı mahsup yoluyla kapatıldığı, daha açık bir ifadeyle, halka arzdan elde edilen fonun yaklaşık 30.000.000,00-TL'sinin hâkim ortaklara peşinat olarak ödenmesi işleminin 13/03/2019 tarihinde değil, ilk olarak 15/12/2018 tarihinde gerçekleştiği ve davacı tarafından bu konuda herhangi bir özel durum açıklaması yapılmadığı, dolayısıyla ikinci şartın gerçekleşme tarihinin 15/12/2018 olarak kabul edilmesi gerektiği, bu çerçevede, Ağustos 2018'de gerçekleştirilen bedelli sermaye artırımı işleminin, 15/12/2018 tarihinde yapılan ödeme işlemi sebebiyle ilk defa önemli nitelikteki işlem hâline geldiği ve bu işleme ilişkin olarak davacı tarafından vaktinde özel durum açıklaması yapılmadığı da dikkate alınarak, ayrılma hakkı fiyatının 15/12/2018 tarihi esas alınarak hesaplanması gerektiği, 22/11/2018 tarihinde, Ağustos 2018'de gerçekleştirilen sermaye artırımı işleminin henüz önemli nitelikteki işlem olmadığının açık olduğu, dava konusu işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkimi'nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 10/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.