Esas No: 2017/3587
Karar No: 2019/2414
Karar Tarihi: 28.03.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/3587 Esas 2019/2414 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/11/2016 tarih ve 2016/96 E. - 2016/350 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 02/06/2017 tarih ve 2017/434-2017/531 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 26.03.2019 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ...ile davalılar vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilleri ve dava dışı yazar Ahmet Sait Candan ile davalılardan Açılım Eğitim Öğretim Yapı San. Tic. A.Ş. arasında 25.08.2006 tarihinde imzalanan sözleşme ile “İlköğretim Sosyal Bilgiler 7. Sınıf” başlıklı ders kitabı, çalışma kitabı ve öğretmen kılavuzundan oluşan kitapların yazılması konusunda anlaşıldığını, sözleşme tarihinden sonra yaklaşık bir buçuk yıl içinde kitapların tamamlanıp yayınevine teslim edildiğini, ancak kitapların MEB Talim ve Terbiye Kurulu’nun uyarıları doğrultusunda, okullarda ders kitabı olarak okutulması için düzeltilmesine yönelik müvekkillerine iade edildiğini, müvekkillerince belirtilen süre içinde ve inceleme raporuna uygun olarak kitapların düzeltilerek davalı yayınevine teslim edildiğini, davalı tarafından kitapların tekrar Milli Eğitim Bakanlığı"na teslim edildiğini, bu sürecin 2013 yılına kadar devam ettiğini, bu tarih sonrasında kitaplarla ilgili müvekkillerine hiçbir bilgi gelmediğini, daha sonra kitapların Ocak 2016 tarih 2700 sayı ve cilt 79 Tebliğler Dergisi’nde davalılardan ... adına onay alınarak yayınlandığını ve 2016-2017 yılında okullarda okutulacak ders kitapları listesinde yer aldığının öğrenildiğini, bunun üzerine yayınevi ile iletişime geçtiklerinde kitaplarda çok fazla değişiklik yapılmaksızın davalı ...’ın isminin kitaba verildiğinin kabul edildiğini, davalı yayınevine keşide edilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, müvekkillerinin adın belirtilmesi ve umuma arz yetkilerinin ihlal edildiğini ileri sürerek, "İlköğretim Sosyal Bilgiler 7. Sınıf" başlıklı, 3 setten oluşan (Ders kitabı, çalışma kitabı ve öğretmen kılavuzu) kitabının eser sahiplerinin müvekkiller ..., ... ve dava dışı Ahmet Sait Candan olduğunun tespitine, sözleşme gereği müvekkillerine ödenmesi gereken toplam 50.000.00 TL ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle 37.500.00 TL cezai şartın davalı yayınevinden alınarak müvekkillerine ödenmesine, manevi hak ihlali karşılığında 10.000.00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen ihlal tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte müvekkillerine ödenmesine, müvekkillerin adının çıkarılması ve başka bir adla kitabın tebliğler dergisinde yayınlanması nedeniyle mevcut tecavüzün giderilmesini ve kitabın bu adla çoğaltılıp yayılmasının engellenmesi için muhtemel tecavüzün menine, Tebliğler Dergisi’nden ... isminin çıkarılarak müvekkillerinin ve dava dışı yazarın adının dercine, ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, "İlköğretim Sosyal Bilgiler 7. Sınıf" başlıklı üç setten oluşan (İlköğretim Sosyal Bilgiler 7. Sınıf Ders Kitabı, İlköğretim Sosyal Bilgiler 7. Sınıf Öğrenci Çalışma Kitabı, İlköğretim Sosyal Bilgiler 7. Sınıf Öğretmen Klavuz Kitabı) kitapların eser sahiplerinin davacılar ... ve ... ile dava dışı yazar Ahmet Sait Candan olduğunun tespitine, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4.1.b maddesi gereğince her bir davacıya 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL sözleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Açılım Eğitim Öğretim AŞ"den tahsili ile davacılara ödenmesine, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 6.c maddesi gereğince 37.500,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Açılım Eğitim Öğretim AŞ"den tahsili ile davacılara ödenmesine, manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davaya konu eserler yönünden davalı ... adının 2016-2017 Öğretim Yılında ilköğretim ve ortaöğretim okul-kurumlarında okutulacak ders kitapları listesinde ilan edildiğinin anlaşılması nedeni ile Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi’nden dava konusu kitapların ... adlı kişiye ait olduğu hususunun çıkartılmasına ve kitapların ... isimli kişinin adı altında çoğaltılıp yayınlanmasının engellenmesine, dava konusu kitapların eser sahiplerinin mahkemece belirlenmiş olması nedeni ile davalı ..."ın her türlü tecavüzünün men"ine, hükmün ilanına, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
İstinaf Mahkemesince, davacılar ... ve ... ile dava dışı Ahmet Sait Candan"ın yazar olarak birlikte eser sahibi oldukları ve davalılardan ..."a haksız bir şekilde maledilen davaya konu kitapların 5846 Sayılı Kanun"da tanımlanan eser kategorilerinden "ilim ve edebiyat eseri" niteliğinde oldukları, davacı yazarlar ile davalılardan Açılım Eğitim Öğretim Yapı San. Tic. A.Ş. arasında imzalanan 25/08/2006 tarihli sözleşmenin 5/2. maddesi hükmüne göre, sözleşme gereği vücuda getirilecek ilköğretim 7. sınıf Sosyal Bilgiler adlı eser M.E.B. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı"nın incelemesinden ders kitabı olarak onay almadığı ve yayınevi sözleşmenin 3. maddesi gereğince eserin umuma alenileşmemesi kararı verdiği takdirde, sözleşmenin kendiliğinden feshedilmiş olacağı, buna göre davalılardan Açılım Eğitim Öğretim Yapı San. Tic. A.Ş. tarafından dava konusu kitaplara ilişkin "eserin umuma alenileşmemesi" kararının verilmediği, ayrıca davacılar tarafından hazırlanılan kitaplar hakkında MEB Talim Terbiye Kurulu onayının alınabilmesi için davalı yayınevince birden fazla anılan Kurul"a başvuruda bulunulduğu, bu nedenlerle sözleşme kendiliğinden feshedilmediğinden davacılar tarafından, ayakta duran sözleşmeye dayalı olarak telif ücreti ve cezai şartın istenilebileceği gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, eser sahipliğinin tespiti, esere başka bir yazarın adının yazılarak yayılmasının önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkilleri ..., ... ve dava dışı yazar Ahmet Sait Candan ile davalılardan Açılım Eğitim Öğretim Yapı San. Tic. A.Ş. arasında 25.08.2006 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında “İlköğretim Sosyal Bilgiler 7. Sınıf” başlıklı ders kitabı, çalışma kitabı ve öğretmen kılavuzundan oluşan kitapların yazılması konusunda anlaşıldığını, sözleşme hükümleri uyarınca kitaplar yazılıp gerekli düzeltmeler yapılıp davalı yayınevine, davalı tarafından da Milli Eğitim Bakanlığı"na teslim edildiğini, bu sürecin 2013 yılına kadar devam ettiğini, bundan sonra kitaplarla ilgili olarak müvekkillerine hiçbir bilgi gelmediğini, daha sonra kitapların Ocak 2016 tarih 2700 sayı ve cilt 79 Tebliğler Dergisi’nde davalılardan ... adına onay alınarak yayınlandığını ve 2016-2017 yılında okullarda okutulacak ders kitapları listesinde yer aldığının öğrenildiğini, müvekkillerinin adın belirtilmesi ve umuma arz yetkileri gibi mali ve manevi haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, "İlköğretim Sosyal Bilgiler 7. Sınıf" başlıklı, 3 setten oluşan (Ders kitabı, çalışma kitabı ve öğretmen kılavuzu) kitabının eser sahiplerinin müvekkilleri ..., ... ve dava dışı Ahmet Sait Candan olduğunun tespitine, sözleşme gereği müvekkillerinin payı oranında ödenmesi gereken ücret, cezai şart ve manevi tazminatın tahsili ve sair taleplerin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Dava konusu kitapların yazarı olduğu davacılarca da ifade edilen yazar Ahmet Sait Candan’ın taraf olmadığı işbu davada mahkemece, davacılar ..., ... ile dava dışı Ahmet Sait Candan’ın yazar olarak birlikte eser sahibi oldukları, davalılarca davacı ..., ... ve dava dışı yazar Ahmet Sait Candan’ın müşterek olarak vücuda getirdiği eserler üzerindeki mali ve manevi hakların ihlal edildiği kabul edilerek, yazar Ahmet Sait Candan’ın taraf olarak yer almadığı işbu davada “....dava konusu kitapların eser sahiplerinin davacılar ... ve ... ile dava dışı yazar Ahmet Sait Candan olduğunun tespitine ve davacılar ... ve ... lehine sözleşme kapsamında payları oranında ücret ve cezai şart ödenmesine karar verilmiştir.
5846 sayılı FSEK’nun 9. maddesi uyarınca, birden fazla kimselerin birlikte vücuda getirdikleri eserin kısımlara ayrılması mümkünse bunlardan her biri vücuda getirdiği kısmın sahibi sayılır. Aksi kararlaştırılmadıkça eseri birlikte vücuda getirenlerden herbiri bütün eserin değiştirilmesi veya yayınlanması veya eserden doğan mali hakların kullanılması için diğerlerinin iştirakini isteyebilir. Diğer eser sahipleri haklı bir sebep olmaksızın bu talebe iştirak etmediği takdirde, bu izin mahkemece de verilebilir. 5846 sayılı FSEK’nun 10/1 ve 2. Fıkralarında ise “....Birden fazla kimsenin iştirakiyle vücuda getirilen eser ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi, onu vücuda getirenlerin birliğidir. Birliğe adi şirket hakkındaki hükümler uygulanır. Eser sahiplerinden biri, birlikte yapılacak bir muameleye muhik bir sebep olmaksızın müsaade etmezse, bu müsaade mahkemece verilebilir. Eser sahiplerinden her biri, birlik menfaatlerine tecavüz edildiği takdirde tek başına hareket edebilir....” hükmü düzenlenmiştir. Bu düzenleme çerçevesinde “...birden fazla kişinin katılımıyla meydana getirilen ve her birisinin katılımının diğerinden ayrılması mümkün olmayan eser bir bütün oluşturuyorsa, elbirliği (iştirak) halinde eser sahipliğinin söz konusu olacağı, elbirliği halinde eser sahipliğine fesih ve tasfiyeye ilişkin olanlar dışında 6098 sayılı TBK’nun 620 vd. maddeleri uyarınca “Adi Ortaklık Sözleşmesi” hükümlerinin uygulanacağı açıktır. Tarafların kanunun emredici hükümlerine aykırı olmayacak şekilde sözleşme ile elbirliği halinde mülkiyet hükümlerinden kaynaklanan hak ve yükümlülükleri belirlemeleri mümkündür. Elbirliği halinde eser sahipliği oybirliği ile alınacak kararlarla yönetilir. Esere tecavüz halinde eser sahiplerinden her biri tek başına hareket edebilir. (Levent YAVUZ, Türkay ALICA, Fethi MERDİVAN, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Cilt I, syf. 208,210....”.
Eser sahipleri arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunda eser sahiplerinden her birisinin tek başına esere vaki tecavüzün önlenmesini talep etme hakkı olmakla birlikte, tek başına tazminat talep etme, ya da diğer bir eser sahibi için eser sahipliğinin tespitini talep etme hakkı bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, FSEK’nun 10. maddesi hükmü ve yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde birlikte eser sahipliği durumunda, eser sahipleri arasında adi ortaklık sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı, eser sahiplerinden her birinin tek başına esere vaki tecavüzün önlenmesini talep etme hakkı olmakla birlikte, tek başına tazminat talep etme ya da dava dışı kişilerin de eser sahipliğinin tespitini talep hakkı bulunmadığı hususları nazara alınıp somut uyuşmalıkta davada ileri sürülen talep türleri itibariyle davacıların aktif dava ehliyeti konusunda olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadan işin esasına girilerek ve birlikte eser sahibi olduğu kabul edilen dava dışı yazar Ahmet Sait Candan’ın taraf olmadığı işbu davada yazılı şekilde “dava konusu kitapların eser sahiplerinin davacılar ... ve ... ile dava dışı yazar Ahmet Sait Candan olduğunun tespitine, davacılar ... ve ... lehine sözleşme kapsamında payları oranında ücret ve cezai şartın tahsiline” karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
(2) Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararının resen BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.