22. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9909 Karar No: 2015/19378 Karar Tarihi: 03.06.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/9909 Esas 2015/19378 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2014/9909 E. , 2015/19378 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı nezdinde hizmetli olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Davacı vekili davacının 17.01.2007-18.03.2011 arası davalı işyerinde kesintisiz çalıştığını, ancak işverenin davacının farklı işverenler nezdinde sigortalı gösterdiğini ileri sürmektedir. Dosya kapsamında davacının 18.01.2008 tarihli dilekçesinde Özel Çağrı Tıp Merkezi’nde çalıştığını Kuruma bildirdiği görülmektedir. Ne var ki özellikle davalıyla bir üçüncü kişinin arasındaki ceza davasında davacının davalı lehine tanıklık yaptığı 15.10.2008 tarihli ve 12.02.2009 tarihli ifadelerinde aile hekimi olarak faaliyet gösteren davalının yanında hizmetli olarak çalıştığını beyan etmesi ve davalının da bu davada davacının beyanının doğru olduğunu belirtmesi, ayrıca davalı işverenin işini yaptığı yerin maliki olan ve komşu işyerinde çalışan tanıkların davacının davalı yanında kesintisiz çalıştığını ifade etmeleri nedeniyle davacının farklı işverenler nezdinde sigortalı olarak gösterildiği tarihlerde aslında davalı işveren nezdinde aynı işi yapmaya devam ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Şu halde tüm dosya kapsamındaki bilgi ve delillere göre mahkemece 19.01.2008-18.03.2011 tarihleri arasında davacının davalı aile hekimi işverenin yanında kesintisiz çalıştığının kabul edilerek taleplerinin hüküm altına alınması gerekmektedir. Bunun yapılmayarak eksik hizmet süresi üzerinden davacının talepleri hakkında karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.