22. Hukuk Dairesi 2016/10223 E. , 2019/8055 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 04/10/1991 tarihinden itibaren ... Devlet Hastanesine ait çocuk yuvasında kreş öğretmeni olarak çalıştığını, 22/12/2004 tarihinde aniden rahatsızlanması nedeniyle ameliyat olduğunu, ameliyat sonrası verilen raporunun bitiminden sonra yeniden işe başlatılmadığını iş akdinin bu şekilde haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek,kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili, husumet ve zamanaşımı def"inde bulunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki dinlenilme hakkı gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup; bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Somut olayda; hükme dayanak alınan raporda davacının davalı Bakanlığa bağlı hastane işyerinde; 02.10.1991-30.08.1992, 01.02.1994-30.04.1994, 03.05.1994-31.12.1995, 01.05.1996-01.03.2004, 20.03.2004-31.12.2004 tarihleri arasında toplam 4179 gün çalışması olduğu tespitiyle hesaplamalar yapılmış ise de, dosyada bulunan davacıya ait hizmet döküm cetvelinde 1992 tarihinden sonraki çalışmalar görülmediği gibi, işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerine de dosya içerisinde rastlanmamıştır.
Mevcut delil durumuna göre Mahkeme tarafından davacının hizmet süresinin belirlenmesinde yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının hizmet süresinin sağlıklı ve usulüne uygun biçimde belirlenebilmesi açısından, davacının hizmet döküm cetveli ile işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerinin dosyaya getirtilmek, davacının hizmetinin geçtiği işyeri sicil numaralarının hangi işverenlere ait olduğu ve bu işverenlerin ... Devlet Hastahanesi"nin ihale yoluyla hizmet aldığı firmalardan olup olmadıkları belirlenmek suretiyle davacının hizmet süresi yeniden tespit edilerek, davacı iddiaları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle, alacak talepleri hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmekte olup, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.