2. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1530 Karar No: 2019/3479
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/1530 Esas 2019/3479 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Boşanmış olan davacı kadın, davalı erkek eş tarafından satılan aile konutu niteliğindeki taşınmazın kaydının iptal edilmesi ve bir kısmının kendisi adına tescil edilmesi talebiyle dava açmıştır. İlk olarak kabul edilen bu talep, Yargıtay'ın bozma kararı sonucunda boşanma nedeniyle aile konutu niteliğini kaybetmiş olan taşınmazın kaydının düzenlenmemesi gerektiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Ancak, mahkemenin yeterli şekilde gerekçelendirilmeyen bu kararı, kanunların gerektirdiği şekilde tarafların iddialarını, delillerini ve kararın nedenlerini açıkça belirtmediği için bozulmuştur. Mahkemenin kararında uyulmasına karar verilen kanun maddesi belirtilmediği için hangi hükümlerin uygulanması gerektiği kesin olarak anlaşılamamaktadır. Kararda yer alması gereken kanun maddeleri; Anayasa'nın 141/3 maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesidir.
2. Hukuk Dairesi 2019/1530 E. , 2019/3479 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı erkek eş Ahmet tarafından satıldığını iddia ederek, taşınmazın 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile 1/2"sinin kendisi adına 1/2"sinin ise davalı erkek eş adına tescilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne dair karar, Dairemizin 30.10.2017 tarihli ve 2016/9435 esas, 2017/11886 karar sayılı ilamı ile “Toplanan delillerden tarafların 03.12.2015 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir. Bu husus gözetilerek konusuz kalan Türk Medeni Kanunu"nun 194. maddesine dayalı dava hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir etmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde gerekçe ile bozulmuştur. Bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde tarafların boşanması nedeniyle aile konutu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Anayasa"nın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Kararda “Mahkememizin 2018/507 esasına kaydedilen dava dosyasının yapılan yargılaması sonucunda; usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.” denilerek hiç bir gerekçe belirtilmeden, uyulmasına karar verilen bozma ilamı kapsamında tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumlarının denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri de gösterilerek tespiti yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2019 (Çrş.)