Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2013/8-190
Karar No: 2013/165

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/8-190 Esas 2013/165 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık H.B.'nin 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılması kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Ceza Dairesi dosyayı inceleyerek, sanığın vefat ettiği bilgisine ulaşınca, hukuki durumun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk olduğu gerekçesiyle bozmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise bu karara itiraz ederek, kamu davasının ölüm nedeniyle düşmesi ve müsadereye tabi olan silah ve eşyaların müsaderesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Ceza Genel Kurulu ise suçun şahsiliği ilkesi gereği, failin ölümü ile ceza ilişkisinin sona ereceğini ve sadece niteliği itibarıyla müsadereye tabi olan eşyalar hakkında yargılamaya devam edileceği, sanığın ölümü nedeniyle düşme kararının ölüm bilgisi nedeniyle yapılan araştırma sonrasında verilmesi gerektiğini belirterek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını reddetmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6136 sayılı Kanunun 13/1 maddesi, 5237 sayılı TCK'nun
Ceza Genel Kurulu         2013/8-190 E.  ,  2013/165 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname : 2011/284532
    Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : SİNOP Asliye Ceza
    Günü : 24.02.2011
    Sayısı : 284-57

    6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık H. B.."ın aynı kanunun 13/1, 5237 sayılı TCK"nun 62, 52, 53 ve 54. maddeleri uyarınca on ay hapis ve 500 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve müsadereye ilişkin, Sinop Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.02.2011 gün ve 284-57 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 10.09.2012 gün ve 23311-26518 sayı ile;
    "UYAP sisteminden alınan nüfus kaydına göre sanığın hükümden sonra 05.07.2011 günü vefat ettiği anlaşılmakla, emanete kayıtlı suç eşyası olduğu gözetilerek TCK"nun 64/1. maddesi uyarınca hukuki durumun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması" nedeni ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 10.10.2012 gün ve 284532 sayı ile;
    "Sanığın hükümden sonra, ancak temyiz incelemesinden önce ölmesi karşısında kamu davasının düşmesine, ruhsatsız olması nedeniyle bulundurulması ve taşınması suç oluşturan ve müsadereye tabi olan silah ve eklerinin müsaderesine karar verilmesi gerekirken, hükmün bozulmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür" düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurarak, bozma ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına, kamu davasının ölüm nedeniyle düşmesine ve adli emanete kayıtlı tabanca, bu tabancaya ait şarjör ve beş adet merminin müsaderesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    CMK"nun 308/1. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece 27.12.2012 gün ve 30505-40109 sayı ile itiraz nedeninin yerinde görülmemesi üzerine dosya, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; çıkartılan nüfus kaydında sanığın temyiz aşamasında öldüğünün belirtilmesi durumunda yapılması gereken işlemin belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    Temyiz aşamasında Özel Dairece UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) kullanılarak çıkarılan nüfus kayıt örneğinde, sanığın yerel mahkeme hüküm tarihinden sonra 05.07.2011 tarihinde öldüğü bilgisinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
     TCK’nun 64. maddesinde; sanığın ölümü durumunda kamu davasının düşürüleceği, sadece niteliği itibarıyla müsadereye tâbi olan eşya ve yararlar hakkında yargılamaya devam olunacağı, hükümlünün ölümü halinde ise cezanın ortadan kaldırılmasına karar verilmekle birlikte müsadere ve yargılama giderine ilişkin hükmün infaz edileceği belirtilmek suretiyle hükümlü ile sanığın ölümüne farklı sonuçlar yüklenmiştir.
    Buna göre; kamu davası açılmadan önce şüphelinin ölmesi durumunda kovuşturma imkanının bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı, kamu davası açıldıktan sonra sanığın ölmesi halinde ise yerel mahkemece düşme kararı verilecektir. Ölümün ceza ilişkisini sadece ölen kişi bakımından sona erdirdiğinden iştirak halinde işlenen suçlarda diğer sanıklar hakkında davaya devam edilecek, sanığın ölümü niteliği itibarıyla müsadereye tâbi olan eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak müsadere kararı verilmesine engel olmayacaktır. Sanığın ölümü ceza ve infaz ilişkisini düşürürken, hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş olan hükümlünün ölümü sadece hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezalarının infaz ilişkisini ortadan kaldıracaktır. Buna bağlı olarak ölümden önce tahsil edilmiş olan para cezaları mirasçılara iade edilmeyecek buna karşın tahsil edilmemiş bulunan para cezaları mirasçılardan istenmeyecek, bunun yanında müsadereye ve yargılama giderine ilişkin hükümler ölümden önce kesinleşmiş olmak kaydıyla infaz olunacaktır.
    Görüldüğü gibi, suç teşkil eden bir fiilin işlenmesiyle fail ile devlet arasında doğan ceza ilişkisi, bu fiili işleyen sanığın ya da hükümlünün ölümüyle cezaların şahsiliği ilkesi nedeniyle başkası sorumlu tutulamayacağından düşmektedir. Ölüm, bir vakıa olan suçu ortadan kaldırmayacak, suçtan sorumlu tutulacak kişi olmadığından, devletin suçla birlikte ortaya çıkan cezalandırma sorumluluk ve yetkisini sona erdirecektir.
    Temyiz aşamasında sanığın öldüğüne ilişkin bir iddianın ortaya çıkması ya da UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) vasıtasıyla alınan nüfus kaydında öldüğü bilgisinin yer alması veya sanık adına tebliğnamenin tebliğ edilmesi için çıkarılan evrakın öldüğünden bahisle iade edilmesi gibi durumlarda, ölümün kamu davasının düşürülmesini gerektiren bir neden olduğu göz önüne alınarak, ölüm nedeniyle düşme kararının temyiz merciince dosya üzerinde yapılan inceleme sırasında verilmesi yerine, ölüm bilgisi nedeniyle diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verilerek yerel mahkemelerce mahallinde yapılan araştırma sonucunda sanığın öldüğünün kesin olarak saptanmasından sonra düşme kararı verilmesinin sağlanması gerekmektedir.
    Nitekim Ceza Genel Kurulunun 05.03.2013 gün ve 131-75, 13.03.2012 gün ve 360-95 ile 06.05.2008 gün ve 97–101 sayılı kararlarında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) kullanılarak alınan nüfus kayıt örneğinde, sanığın hükümden sonra 05.07.2011 tarihinde öldüğü bilgisi yer aldığından gerekli araştırma yapılarak sonucuna göre TCK’nun 64 ile CMK"nun 223. maddeleri uyarınca müsaderesine hükmolunan eşyayı kapsayacak şekilde gereken hükmün mahkemesince verilmesinin temini için hükmün bozulmasına dair Özel Daire kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.04.2013 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi