12. Hukuk Dairesi 2016/3432 E. , 2016/19532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun, emekli maaşına uygulanan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece hacze ilişkin olarak verilen muvafakatin geçerli olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
17/04/2008 tarih ve 5754 sayılı Yasa"nın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa"nın 93. maddesinde; “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez” hükmü yer almaktadır. Anılan yasa hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş olup, emekli sandığından alınmakta olan emekli maaşlarını da kapsar. Bu maddeye, 28/02/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanun"un 32. maddesiyle; “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir” hükmü eklenmiştir. Buna göre, icra müdürü, borçlunun önceden muvafakatinin bulunması halinde gelir, aylık ve ödenekleri üzerine haciz koyabilecektir. Dolayısıyla, İİK"nun 83/a maddesindeki genel kuralın aksine, “takibin kesinleşmesinden sonra olmak koşulu ile” borçlunun haciz tarihinden önceki muvafakatinin geçerli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Somut olayda şikayetçi borçluya örnek 10 ödeme emrinin 20/05/2010 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun aynı tarihte ... İcra Müdürlüğü"ne gönderilmek üzere ... Nöbetçi İcra Müdürlüğü"ne verdiği dilekçesinde, dosya borcunun tamamını kabul ettiğini, diğer borçlu ödeme yapmadığı takdirde emekli maaşlarının tamamına haciz konulmasına muvafakat ettiğini belirttiği, bunun üzerine icra müdürlüğünce, borçlunun emekli maaşına haciz konulmak üzere ..."ya haciz müzekkeresi yazıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, borçlu tarafından verilen muvafakatın, takibin kesinleştirilmesi talebi ile birlikte aynı anda ve aynı işlem ile yapılması ve icra takibinin kesinleşmesinden önce olması nedeniyle 5838 Sayılı Kanun"un 32. maddesi ile değişik 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu"nun 93. maddesine uygun olmadığı ve dolayısıyla geçersiz olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece takibin kesinleşmesinden sonra verilen geçerli bir muvafakat bulunmadığından, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.