17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13706 Karar No: 2014/12822 Karar Tarihi: 29.9.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13706 Esas 2014/12822 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/13706 E. , 2014/12822 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14.4.2014 NUMARASI : 2014/139-
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya ait aracın davacı İbrahim"in eşi, diğer davacıların annesi olan yaya H.. B.."a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her davacı için 1.000,00"er TL. maddi (destekten yoksun kalma) tazminat ile her davacı için 25.000,00"er TL. manevi tazminat olmak üzere toplam 104.000,00 TL.nın faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini ve davalıya ait taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, bilahare; anılan taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, 14.4.2014 tarihli ara karar ile İİK"nin 257 ve 258. maddesindeki koşullar oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, anılan ara karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra İflas Kanunu"nun 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK.nın 258/1 maddesine göre İhtiyati Haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Diğer yandan İİK 264 maddesi hükmüne göre yargılama sırasında da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Somut olayda, dava dilekçesine ekli belgelerden davalıya ait aracın davacı İbrahim"in eşi, diğer davacıların annesi olan yaya H.. B.."a çarparak ölümüne sebebiyet verdiği, olay nedeniyle davalı hakkında Ankara 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/406 Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, hazırlık soruşturması aşamasında Adli Tıp Kurumu"ndan alınan 18.9.2013 tarihli rapor ile dava konusu kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu, yine ceza yargılaması sırasında Adli Tıp Kurumu"ndan alınan 10.3.2014 tarihli rapor ile olayda davalının kusurlu bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde davalının kusurlu hareketi ile sebebiyet verdiği kaza sonucu davacıların maddi ve manevi zararlarının davalıdan tahsili istenmiştir. Yukarıda belirtilen belgeler de nazara alındığında, davacı tarafın tazminat istemi haksız fiile dayanmakta olup olay tarihi itibariyle muaccel hale gelmiştir. O halde, olayda İİK 257 vd. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle talebin kabulü gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme ara kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 29.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.