Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/10243 Esas 2016/19529 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10243
Karar No: 2016/19529
Karar Tarihi: 22.09.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/10243 Esas 2016/19529 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/10243 E.  ,  2016/19529 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayetçi borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; diğer şikayet nedenleri yanında kendisine yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürerek 27.10.2015 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddi ile birlikte borçlu aleyhine % 10 oranında para cezasına hükmedildiği görülmektedir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ mazbatası” başlıklı 23/3. maddesinde; tebliğ mazbatasının, tebliğ olunacak şahsın, adını, soyadını ve adresini ihtiva etmesi gerektiği hükmü yer almaktadır.
    Tebligatın anlamı bildirimdir. Tebligatın yazılı bildirim ve belgelendirme olmak üzere iki ana unsuru vardır. Tebligat, savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 30.12.2009 tarih ve 2009/12-563 E. - 2009/600 K. sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere icra takibinin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, itirazların yapılabilmesi ve takibin süratle sonuçlandırılabilmesi, ancak, tarafların icra takibinden usulünce haberdar edilmesi ile mümkündür. Zira, takip borçlusunun hangi icra dairesinde aleyhine takip bulunduğunu, hakkındaki taleplerin nelerden ibaret olduğunu bilmesi ve varsa itirazlarını zamanında ve doğru merciiye yöneltebilmesi usulüne uygun olarak yapılacak tebligat ile sağlanabilir.
    Somut olayda şikayetçi borçlu vekiline gönderilen satış ilanına ilişkin 25.08.2015 tarihli tebliğ mazbatasında; şikayetçi borçlu şirket .... Ltd. Şti"nin adı yerine, dava dışı diğer borçlu şirket ... Tic. Ltd. Şti"nin adı yazılarak şikayetçi borçlu vekiline tebligat yapıldığı, tebligatın, vekile, şikayetçi borçlu şirketin vekili sıfatı ile tebliğ edilmediği anlaşıldığından, bu durum vekilin, tebliğ işlemini öğrenmiş olduğunun kabulü anlamına gelmez. Dolayısıyla yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür.
    İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
    O halde, mahkemece açıklanan nedenlerle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.