10. Hukuk Dairesi 2013/8280 E. , 2014/1641 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işverenin matbaa işyerinde 17.02.1995 – 31.12.2004 tarihleri arasında montajcı olarak kesintisiz çalışmasında bildirilmeyen hizmetinin tespitini ve 17.02.1995 tarihinden itibaren çalışmalarında itibari hizmet sürelerinin tespitini istemiştir. .
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi ile kazanılan hizmetler, işveren tarafından primi ödenmiş hizmetler üzerinden kazanılacağından ve mülga 506 sayılı Yasanın 77, 79 ve 85. maddeleri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde belirtilen şekilde ve yine 5510 sayılı Yasanın 3. maddesinin 5754 sayılı Yasanın 1. maddesi ile değişik 14 ve 15. alt bentlerinde belirtildiği şekilde ay 30 gün, yıl ise 360 gün olarak bildirilen süreyi ifade etmektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür.
A - Davacının davalı işyerindeki çalışmalarında bildirilmeyen sürelerin tespitine dair kurulan hükümde, bildirilmeyen dönemlerin hükümde gösterilmesine rağmen, davacının 17.02.1995 – 31.12.2004 tarihleri arasındaki talebine konu çalışma dönemi belirtilmeden karar verilmesi;
B - 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gereği, davacının 17.02.1995-30/09/2008 tarihleri arasında davalı işyerindeki çalışılan ve itibari bildirim olmayan 1995 yılı 270 gün,
1996 yılı 360 gün, 1997 yılı 360 gün, 1998 yılı 357 gün, 1999 yılı 346 gün, 2000 yılı 346 gün, 2001 yılı 346 gün, 2002 yılı 357 gün, 2003 yılı 357 gün, 2004 yılı 150 gün, 2007 yılı 60 gün olmak sigorta primi ödenmiş toplam 3.309 gün x 0,25 formülüyle hesaplanan 828 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin sigorta primi ödenmiş günlerine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde “Davacının 17.02.1995 tarihinden 5510 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihine kadar geçen basımlı olmayan hizmetleri açısından kesintisiz itibari hizmet süresi (sigorta primi ödenmiş gün sayısı x 0.25 formülü uygulanmak suretiyle) olarak sigortalılık süresine eklenmesi gerektiğine,” karar verilmesi;
Usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince temyiz edenin sıfatına göre düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının;
1 - Hizmet tespitine konu ( 2,3,4,5,6,7) numaralı paragraflarının silinip, yerine, “Davacının, talebine konu 17.02.1995 - 31.12.2004 tarihleri arasındaki davalı işyerinde geçen çalışmalarında bildirilmeyen 1996/1 döneminden 90 gün, 1997/1. döneminden 76 gün, 1997/3 döneminden 14 gün, 1998/3. döneminden 14 gün olmak üzere toplam 194 günlük hizmet süresinin sigortalı hizmet olarak tespitine,” sözcüklerinin yazılmasına;
2 – İtibari Hizmet süresinin tespitine yönelik (8) numaralı paragrafın silinip, yerine, “Davacını, davalı işyerinde 17.02.1995-30.09.2008 tarihleri arasında sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan 3.309x0,25=828 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin sigorta primi ödenmiş günlerine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine,” cümlesinin yazılmasına,
Kısa kararın ve gerekçenin de bu biçimde düzeltilmesine ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.