11. Hukuk Dairesi 2017/2203 E. , 2019/2410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 21/10/2015 gün ve 2013/49 - 2015/155 sayılı kararı düzeltilerek onayan Daire"nin 17/01/2017 gün ve 2016/2378 - 2017/306 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalıların aynı alanda faaliyet gösterdiğini ve davalı gerçek kişilerin daha önce müvekkili şirkette çalıştıklarını, ticari sırlara ve işlere vakıf olduklarını, davalıların üretmiş oldukları yazılımın müvekkiline ait bir yazılımın kopyası niteliğinde olduğunu ve kaynak kodların çalınarak üretildiğini ileri sürerek, davalıların telif hakkına tecavüzün ref edilmesini, FSEK 68. madde uyarınca tecavüzlü ürünlerin ve gereçlerin imhasına rayiç bedelin 3 kat fazlasına kadar tazminata hükmedilmesini, FSEK 70. madde uyarınca 20.000 TL manevi tazminat ve yoksun kalınan kâr ve fiili zarar karşılığı 5.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, müvekkili ..."nun davacı şirkette 1992-2006 arasında çalıştığını, fiilen yazılım müdürlüğü yaptığını, diğer davalı ..."nun da o dönemde baş programcı olarak çalıştığını, yazılım konusunda tecrübeli ve bilgili kişiler olduklarını, her hangi bir kopyalama bulunmadığını, müvekkillerinin ceza davasından beraat ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce düzeltilerek onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, 5846 sayılı FSEK uyarınca esere tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalıların aynı alanda faaliyet gösterdiğini ve davalı gerçek kişilerin daha önce müvekkili şirkette çalıştıklarını, ticari sırlara ve işlere vakıf olduklarını, davalıların üretmiş oldukları yazılımın müvekkiline ait bir yazılımın kopyası olduğunu ve kaynak kodların çalınarak üretildiğini, davalı şirkete ait işyerinde yapılan aramada elde edilen bilgisayarlar içinde müvekkiline ait kaynak kodların bulunduğunun tespit ediliğini, İzmir 2. FSHCM’nin 2010/142 E. sayılı dosyası ile davalı ile dava dışı gerçek kişiler hakkında ceza davası açıldığını, söz konusu davada beraat kararı verilmesinden sonra davalı ...’nun ortağı olduğu firma tarafından söz konusu programın okullara satılmaya başlandığının tespit ediliğini, yapılan suç duyurusu üzerine davalılar aleyhine İzmir FSHCM’nin 2012/532 E. sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu ileri sürerek, davalılar tarafından müvekkiline ait programların kaynak kodlarının çalınması sureti ile oluşturulan ve satışa sunulan “Haftalık Ders Dağıtım”, Öğretmen Devam-Devamsızlık”, “3308 Melek Liseleri Programları”nın davalılar tarafından üretilmesinin ve satılmasının durdurulmasına, tecavüzün ref’ine, tecavüzlü ürünlerin ve gereçlerin imhasına, maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, tüm yazılımlarda bulunması mümkün olan anonim unsurlar, genel yazılım bilgileri ve yazılımın aynı gerçek kişi elinden çıkması nedeniyle dava konusu yazılımlar arasında bir takım benzerlikler bulunduğu, ancak yazılım kopya olduğunu destekleyecek kaynak kodu ayniyeti bulunmadığı ve yazılım intihali suçu bakımından İzmir 2. FSHCM’nce 2010/142 E. 2011/104 Karar sayılı ilam ile beraat kararı verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 17.01.2017 tarih 2016/2378 E. 2017/306 K. sayılı ilamı ile “... uyuşmazlık konusu yazılımın öncekilerden bağımsız bir eser olduğu hususunun bilirkişilerce belirlenmiş bulunmasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davalıların hakimin reddine ilişkin talepleri haksız bulunduğundan davacının buna ilişkin yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru görülmeyip kararın bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Ancak, mahkemece, İzmir 2. FSHCM’nin 2010/142 E. 2011/104 Karar sayılı dosyasında beraat kararı verildiği yazılmış ise de anılan beraat kararının sanık ... vekili ve katılan Bilsa Bilgisayar Yazılım İletişim Eğitim Tekstil Gıda Sanayi Ticaret A.Ş vekilince temyizi üzerine Yargıtay 19.Ceza Dairesinin 06.10.2015 tarih 2015/2132 E. 2015/5130 K. sayılı ilamı ile bozulduğu ve İzmir 2. FSHCM’deki yeni esasının 2017/60 E. olduğu dosya kapsamına sunulan ilamlardan anlaşılmıştır.
Ayrıca, davacı vekili işbu dava ile asıl bağlantılı olan dosyanın İzmir FSHCM’nin 2012/532 E. sayılı dosyası olduğunu ve sonucunun beklenmesi gerektiğini yargılamada ileri sürmüş olup, mahkemece 03.10.2013 tarihli celse ceza dosyalarının geldiği, dosya arasına konulduğu yazılmasına rağmen gerekçeli kararda söz konusu ceza dosyası ile ilgili olumlu olumsuz bir değerlendirmede bulunulmamıştır.
Bu durumda, mahkemece İzmir 2. FSHCM’nin 2010/142 E. 2011/104 Karar sayılı dosyasında beraat kararı verildiği bildirilen kararın taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 19.Ceza Dairesince bozulduğu anlaşılmakla anılan dosyanın bozma sorası akıbeti araştırılmaksızın, yine davacı vekilince işbu dava ile asıl bağlantılı olan dosyanın İzmir FSHCM’nin 2012/532 E. sayılı dosyası olduğu ve sonucunun beklenmesi gerektiği talep edilmesine rağmen bu dosya ile ilgili olumlu olumsuz hiçbir değerlendirme yapılmadan ve gerektiğinde sonucu beklenmeden, ceza dosyası ile işbu dosyada alınan raporlar arasında oluştuğu ileri sürülen çelişki konusunda da bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden ve Dairemiz düzelterek onama ilamının 2 nolu bendinde açıklandığı üzere yargılama sırasında davalılardan ... ve ... tarafından hakimin reddi talep edildiği, mahkemece bu talep reddedilerek kararın kesinleştiği anlaşıldığından buna göre davalıların hakimin reddine ilişkin talepleri haksız olup, davacının buna ilişkin yargılama giderlerinden sorumlu tutulması da doğru görülmediğinden davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulüyle Dairemizin 17.01.2017 tarih 2016/2378 Esas, 2017/306 Karar sayılı düzelterek onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçelerle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 17.01.2017 tarih 2016/2378 Esas, 2017/306 Karar sayılı düzelterek onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.