14. Hukuk Dairesi 2016/16119 E. , 2019/2726 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.07.2000 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, yıkım ve bir kısım davalılarca ise savunma yoluyla temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, temliken tescil isteminin kabulüne dair verilen 24.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, ihbar olunan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, bir kısım davalılarca da savunma yoluyla temliken tescil isteminde bulunulmuştur.
Davacılar vekili, müvekkillerinin 407 ada 18 ve 56 parsel sayılı taşınmazın, davalıların ise müvekkillerine ait taşınmazlara komşu olan 407 ada 54 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binadaki bağımsız bölümlerin maliki olduklarını, ... Kadastro Müdürlüğünün 20.01.2000 tarihli tespiti sonucu davalılara ait binanın müvekkillerinin taşınmazlarına tecavüzlü olduğunu öğrendiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve tecavüz edilen kısmın yıkımına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... vd. vekili, iddia edildiği gibi bir tecavüzün bulunmadığını, müvekkillerine ait binanın 1993 yılında tamamlanmış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, herhangi bir taşmanın tespit edilmesi halinde ise; davalıların iyiniyetli olduklarını, taşkın kısmın değerinin taşılan kısmın zemin değerinden açıkça fazla olacağını belirterek bu kısmın davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile davalılar adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkin asıl davanın reddine; davalılarca savunma yoluyla ileri sürülen temliken tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili, ihbar olunan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili ile bir kısım davalılar (davalılar ... vd.) vekili temyiz etmişlerdir.
6100 sayılı HMK"nin 125/2. maddesine göre "Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa devralmış kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder."
Bir dava açıldıktan sonra tapuda malik olan davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse artık dava konusu taşınmaz üzerinde bir tasarruf yetkisi kalmaz. Bu durumda mahkemece diğer tarafa, savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı HMK"nin 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkı hatırlatılarak cevaba göre işlem yapılması gerekmektedir.
Dava açıldıktan sonra müddeabihin temliki halinde diğer taraf dilerse temlik edenle olan davasından vazgeçerek müddeabihi devralmış yeni malike karşı davaya devam eder, dilerse vaat borçlusu olan davalıya karşı açmış olduğu davasını tazminata dönüştürür.
Somut olaya gelince, davalı tarafa ait 7798 ada 13 parsel (eski 407 ada 54 parsel) sayılı taşınmazda bulunan, 24 numaralı bağımsız bölümün 21.05.2015 tarihinde ... tarafından, 10 numaralı bağımsız bölümün 04.04.2012 tarihinde ... tarafından, 21 numaralı bağımsız bölümün 18.07.2012 tarihinde ... tarafından, 25 numaralı bağımsız bölümün 1/2 payının 25.12.2015 tarihinde ... tarafından, 15 numaralı bağımsız bölümün 15.09.2014 tarihinde ...tarafından, 13 numaralı bağımsız bölümün 29.09.2015 tarihinde...tarafından, 20 numaralı bağımsız bölümün 30.05.2016 tarihinde ... tarafından, 5 numaralı bağımsız bölümün 1/2 payının 10.06.2015 ...diğer 1/2 payının ise 10.08.2015 tarihinde ... tarafından, 9 numaralı bağımsız bölümün 09.03.2018 tarihinde ... tarafından ve 22 numaralı bağımsız bölümün 15.08.2018 tarihinde ... tarafından satın alındığı, bu kişilerin davada taraf olmadıkları anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaza ilişkin güncel tapu kaydının dosya arasına alınması ve 6100 sayılı HMK"nin 125. maddesi uyarınca işlem yapılıp neticesine göre bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.