15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1114 Karar No: 2017/2337 Karar Tarihi: 31.05.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/1114 Esas 2017/2337 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile davacı arasında imzalanan eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle açılan alacak davası sonucunda, mahkeme davanın kabulüne hükmetmiştir. Ancak, davalı vekili tarafından temyiz edilerek Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'ne taşınmıştır. Davacı, asıl ve ek sözleşmeyle belirlenen bedelin tamamının tahsili istemiyle dava açmıştır. Ancak, sözleşmede belirlenen 90.000 m²'lik alanla ilgili işler süresi içinde ödenmemiş, sözleşme dışında yapılan işler için de zamanaşımı süresi geçmiştir. Davalı belediyenin bu işlerle ilgili hukuken bağlayıcı bir vasfı da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, Yargıtay kararı bozmuş ve davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri olarak ise 442 sayılı Köy Kanunu'nun 36 ve devamı maddeleri ile 6360 sayılı Yasa ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125 ve 126/4 maddeleri kararda yer almıştır.
15. Hukuk Dairesi 2016/1114 E. , 2017/2337 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış alacak davası olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir. Davacı ile Honaz ilçesine bağlı ...Tüzel Kişiliği arasında; köyün 90.000 m2 y..ü Harmanyeri niteliğindeki alanında, 3367 sayılı Y...leşim ...için 01.07.1991 tarihli köy ihtiyar meclisi kararı ile, bitiş tarihi 15.12.1996 olan sözleşme imzalandığı, ayrıca davacı ile köy muhtarı arasında da iş miktarını 136.007.87 m2"ye çıkaran 18.03.2004 tarihli ek sözleşme imzalandığı çekişme konusu değildir. 6360 sayılı Yasa uyarınca ... tüzel kişiliği kaldırılarak davalı belediyeye devrolunmuştur. İşin davacı yüklenici taraından ifa edilip 01.07.1997 tarihinde tescil işlemlerinin yapıldığı da tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık bu iki sözleşmeden kaynaklanıp ödenmeyen bakiye iş bedeline ilişkindir. Davacı vekili sözleşmede 90.000 m2 olarak belirlenmekle birlikte; müvekkilinin toplamda 136.007.87 m2 alanda hali hazır harita ve imar uygulaması yapması nedeniyle asıl ve ek sözleşmeyle kararlaştırılan bedelin tahsilini istemektedir. 442 sayılı köy Kanunu"nun 44. maddesinde ihtiyar meclisinin göreceği işler sayılmış olup, köylüye ait işleri konuşmak hangilerinin doğrudan doğruya hangi işlerin para veya ırgat ile görülebileceğine karar verme yetkisi ihtiyar meclisi görevi alanında kalmaktadır. Köy muhtarının, ihtiyar meclisinin karar alacağı köy işlerini yürüteceği Köy Kanunu 36 ve devamı maddelerinde belirtilmiştir. Davacı şirket ile, düzenlendiği tarihte..... Muhtarı olan, Sadık Sağlık arasında imzalanan 18.03.2004 tarihli ek sözleşme; daha önce borç kabulü ve ödemenin nasıl yapılacağıyla ilgili köy ihtiyar meclisince alınan bir karar bulunmadığından geçersiz olup köy muhtarlığını ve bu arada yasal değişiklik nedeniyle mahalle olarak bağlandığı davalı belediyeyi hukuken bağlayıcı bir vasfı bulunmamaktadır. Dosya kapsamı, mevcut deliller ve yazı cevaplarına göre; 90.000 m2"lik alanla ilgili imar planı ve uygulaması ile, sözleşme dışı 136.007.87 m2"ye varan alanın harita imar planı ve uygulaması işinin 01.07.1997 tarihinde tamamlanarak teslim edildiği anlaşılmaktadır. Bu tarih itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 364. maddesi delaletiyle 128. maddesi hükmü ile borcun muaccel hale geldiği, eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle 90.000 m2 sözleşme kapsamındaki işler yönünden 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 126/4 maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, sözleşme dışı yapıldığı anlaşılan ve davacı yüklenicinin vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca bedelini isteyebileceği bakiye kısım için de yine alacağın muaccel olduğu 01.07.1997 tarihinden itibaren 818 sayılı BK"nın 125. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi olduğu ve davalı tarafça süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunulduğundan davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 31.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.