5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/25761 Karar No: 2017/12884 Karar Tarihi: 08.05.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/25761 Esas 2017/12884 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/25761 E. , 2017/12884 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki Mimar Sinan mahallesi 518 ada 106 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak incelenen taşınmaz imar parseli, dava konusu taşınmaz ise kadastral parsel olmasına rağmen, tespit edilen bedelden imar düzenleme ortaklık payı indirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Esas Dava konusu taşınmaz için davacı idarenin yol olarak terkin talebi olduğu ve mahkemece bedeline hükmedildiği halde bu parsel sayılı taşınmaz yönünden terkin hükmü kurulmaması, 3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi"nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1.bölüm karar da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 30.11.2013 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Dava konusu taşınmaz tek olup asıl ve birleşen davaların toplam değeri üzerinden davacılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi 5-Tapu kaydındaki takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmamasına, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.