20. Ceza Dairesi Esas No: 2020/142 Karar No: 2020/3384 Karar Tarihi: 25.06.2020
İzinsiz hint keneviri ekme - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2020/142 Esas 2020/3384 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında İzinsiz hint keneviri ekmek suçundan hüküm verilmiş ve hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet kararı çıkmıştır. Ancak, kararda kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin açıkça gösterilmesi gerektiği halde yanıltıcı nitelikte bir ibare kullanılmış ve kanun yoluna başvuru yöntemi hususunda tereddüt oluşmuştur. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüş, hüküm BOZULMUŞ ve sanık hakkındaki kamu davası zamanaşımı nedeniyle DÜŞMÜŞtür. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Anayasa\"nın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri, TCK\"nın 66/1-e ve 67/4. maddeleri, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddeleri, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi.
20. Ceza Dairesi 2020/142 E. , 2020/3384 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KUŞADASI 1. Asliye Ceza Mahkemesi Suç :İzinsiz hint keneviri ekme Hüküm :Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Anayasa"nın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, karar tarihinde cezaevinde bulunup duruşmada hazır edilen sanığa yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın yüzüne karşı verilen karardaki temyiz tarihinin tefhiminden/tebliğinden başlayacağına dair ibare yanıltıcı nitelikte olduğu ve CMK’nın 263. maddesi gereğince tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabileceğinin hatırlatılmamış olması nedeniyle kanun yoluna başvuru yöntemi hususunda tereddüt oluştuğundan sanığın temyiz isteği süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığın eylemine uyan suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, dava zamanaşımı süresinin 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olduğu, TCK"nın 67/4. maddesi uyarınca olağanüstü zamanaşımının ise 12 yıl olacağı, suç tarihi olan 09.06.2007 tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin, zamanaşımının durma süreleri de eklendiğinde geçmiş bulunduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan; diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 25.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.