7. Hukuk Dairesi 2021/504 E. , 2021/2357 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06/02/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/05/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 199, 200 ve 201 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir
Hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin, hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Esasen, taraf teşkilinin sağlanması Anayasanın 90/son maddesi delaletiyle AİHS’nin 6. maddesi hükmü uyarınca adil yargılanma hakkının da bir gereğidir.
Dava dilekçesinin tebliği ile davalı savunma hakkını kullanma olanağını kazanır ve cevap süresi işlemeye başlar. Esasa ve usule ilişkin savunma ve delillerini, dava dilekçesinin içeriğine göre ileri sürebilmesi için dava dilekçesinin tebliği zorunludur.
Öte yandan, tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı adres araştırması ve tespitin yöntemi 7201 sayılı Tebligat Kanununda gösterilmiş, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48 ve devamı maddelerinde de adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması ile ilgili hükümler öngörülmüştür.
Öncelikle, yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması asıldır. Değinilen işlemler nedeniyle tebligat bilgilendirme yanında, belgelendirme özelliği de bulunan bir usuli işlemdir. Tebliğ ile ilgili, Tebligat Kanunu hükümleri şeklidir. Bu nedenle, tebligata ilişkin yasal hükümlerin gözden uzak tutulmaması ve uygulanması zorunludur.
Somut olaya gelince; dava konusu 199 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ..."ye dava dilekçesinin Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, davalıya ait T.C. kimlik numarasının dava dilekçesinde bildirilmediği, davalının adres kayıt sistemindeki adresinin dava dilekçesinde bildirilen adresten farklı olduğu anlaşıldığından dava dilekçesi adı geçen davalıya usulüne uygun tebliğ edilmeden, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme hakkına aykırı olarak yargılamaya devam edilmesi doğru olmamıştır.
Bunun yanısıra davalılardan ..."ün dava açılmadan önce 25.07.2013 tarihinde, ..."ün de dava açılmadan önce 15.04.2013 tarihinde öldükleri, durumun nüfus kayıtları ve mirasçılık belgelerinden anlaşıldığı halde adı geçen davalıların mirasçılarının davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, güncel tapu kaydının getirtilerek taraf teşkilinin denetlenmesi, ölü olduğu anlaşılan davalıların mirasçılık belgelerinin temini ile tespit edilecek mirasçılarının davaya dahil edilerek dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, tam olarak taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."nin temyiz itirazlarının kabulü ile ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın yatırana iadesine, 27/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.