11. Hukuk Dairesi 2017/3551 E. , 2019/2409 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25/11/2016 tarih ve 2015/290 E.- 2016/528 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 04/05/2017 tarih ve 2017/331-2017/375 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı istenmiş olup, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 26.03.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ..."da gemi acenteliği faaliyetinde bulunduğunu, bu kapsamda merkezi Dubai"de bulunan gemi filosu sahibi Salem Al Makranı Cargo (SAMR) şirketinin acenteliğini üstlendiğini, SAMR firmasının ... limanından başlayarak Suudi Arabistan"da biten RORO hattı kurmak istediğini, SAMR firmasının bu amaçla Aqua Hercules gemisini ... limanına gönderdiğini, 30/10/2012 tarihinde davalının işlettiği limandan hizmet talep ettiklerini, davalının iskele trafiğinin yoğunluğu nedeniyle 01/11/2012 tarihinde gemiye hizmet verilemeyeceğini belirttiğini, oysa aynı tarihte rıhtımlardan birisinin boş olduğunu, 05/11/2012 tarihinde davacı ve davalı şirket yetkililerinin limandan hizmet alınması için toplantı yaptıklarını, yine taleplerinin kabul görmediğini, bu nedenle kendileri için daha dezavantajlı olan ... limanına geminin yönlendirildiğini, 30/10/2012-23/12/2012 tarihleri arasındaki hizmet taleplerinin de kabul edilmediğini, başka firmaların gemilerine ise liman hizmeti verildiğini, davalının limanın istiap haddinin dolduğu savunmasının yerinde olmadığını, davalının 18/02/2013 tarihinde SAMR firmasına e posta göndererek 01/03/2013 tarihinden itibaren gemileri kabul edebileceklerini belirttiklerini, ancak kendilerine diğer firmalara uygulanandan yüksek tarife sunularak kötü niyetli davranıldığını, bu süreç boyunca davacının SAMR firmasına acentelik hizmeti verememesi nedeniyle kardan mahrum kaldığını, liman hizmetinin bir kamu hizmeti olduğunu, davalının eyleminin TTK"nın 54. maddesine göre haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, 110.700 Euronun dava tarihindeki efektif satış kuru üzerinden her bir sefer tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının SAMR firmasının acentesi olduğunu, anılan firmanın 27/02/2013 tarihli ihtarnamesi ile taleplerinden vazgeçtiğini, buna rağmen acentenin gemiye hizmet verilmediği, firmalara eşit davranılmadığı, yüksek fiyat uygulandığı iddiasıyla talepte bulunmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, SAMR firmasının Rekabet Kurulu"na yaptığı başvurunun reddedildiğini, hakim durumun kötüye kullanılmadığının, müvekkilinin gerekçelerinin makul ve anlaşılabilir olduğunun belirlendiğini, davacı gemi acentesinin limanda inşaat faaliyetlerinin devam ettiğini ve imkanlar dahilinde hizmet verildiğini bildiğini, limanın gemilerin yanaşması için müsait olmadığını, dava konusu gemilerin limanda en az üç gün süre geçirmesi gerektiğini, bu gemilerden yüzlerce tır indirilip bindirileceğini, liman araç bekleme sahasının yeterli olmadığını, tüm müşterilere eşit tarife uygulandığını, eşit hizmet verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı şirketin özelleştirme kapsamında devraldığı ... Limanında kurallar çerçevesinde ve belirli bir süre boyunca tarifede değişiklik yapmadan hizmet vermekle yükümlü olduğu, davacının 30/10/2012 tarihinden 23/12/2012 tarihine kadar hizmet almak için dava dışı SAMR"ın acentesi sıfatıyla 4 ayrı talepte bulunduğu, etkin olarak aracılık faaliyetlerini gerçekleştirmek için çabaladığı ve fakat taleplerin karşılanması hususunda davalının kusurlu olduğu, o tarihlerde diğer Ropax gemilerine hizmet verildiği, davacının ilgili 4 adet sefer talebinin karşılanmasının mümkün olduğu halde bu taleplerinin davalının kusurlu davranışı nedeniyle karşılanmadığı, davacının zararın sefer başına 2.700 Euro olmak üzere 4 sefer için 10.800 Euro olduğu, ancak 23/12/2012 tarihinden sonraki süreçte davacının aracılık faaliyetlerine ilişkin girişimlerinde etkin olmadığı, bu sebeple sonraki sürece ilişkin olarak kusurlu davranış ile zarar arasındaki illiyet bağının sona erdiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 10.800 Euorunun dava tarihindeki efektif satış kuru karşılığı olan 29.647,08 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; haksız rekabet oluşturan eyleme ilişkin olarak açılabilecek davanın ancak Salem Al Makrani Kargo Transport Ltd."ne ... açılabileceği, davacı acentenin, davalının dava dışı Salem Al Makrani Kargo Transport Ltd."ne ait geminin limana alınmaması nedeniyle, sözleşme kapsamında mahrum kaldığı acente komisyonlarının ödenmediğini bildirerek zararının doğduğunu ileri sürdüğü, geminin, limana yanaştırılmaması nedeniyle uğranılan zararın dava dışı Salem Al Makrani Kargo Transport Ltd. nezdinde doğduğu, davacı acentenin bundan dolayı gördüğünü ileri sürdüğü zararın dolaylı nitelikte olduğu, acentenin uğradığını iddia ettiği zararı acentelik sözleşmesi kapsamında Salem Al Makrani Kargo Transport Ltd."den talep etme hakkının bulunduğu, davacının acentelik sözleşmesi kapsamında akidi olmayan davalıdan mahrum kaldığı acentelik ücretini talep etmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki dava konusu olayda davalının kusurundan bahsedilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1. maddesi uyarınca esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının HMK"nın 353/b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, davacının, davalının dava konusu eylemleri nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürdüğü nazara alındığında haksız rekabet oluşturan eyleme ilişkin olarak açılabilecek davanın ancak Salem Al Makrani Kargo Transport Ltd."ne ... açılabileceği yönündeki gerekçe doğru görülmese de diğer gerekçelerin yerinde bulunmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.